Sabah namazı için kalkarken, “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla” anlamına gelen “Bismillahirrahmanirrahim” ayetini okuyarak kalkalım.
Bu akşam yatağa sıhhatli bir şekilde veya hasta olarak yatıp kalkamayan insanlar yanında doktorlar da var.
Sabah kahvaltısını ve akşam yemeğini her evin kendi şartlarına göre ailenin hepsiyle yapmaya dikkat edelim.
Yemeğe başlarken Rabbimizin adıyla başlamak için yukarda yazdığım Besmele ayetini birkaç defa hepsinin içine nakşedecek hale gelinceye kadar manasını da anlatmaya çalışalım.
Mesela, o gün soframızda mevcut olan nimetin soframıza gelene kadar mutfaktaki hazırlığı yapandan, manavdan, halciden, tarla sahibinden, toprağa kadar hepsini bildiğimiz halde toprağı, çiftçiyi, halciyi, pazarcıyı, manavı, mutfaktakini yaratanı, topraktan biten yiyeceklere renk, güzel koku ve gıda katanı hatırlatalım.
Sofradakilerin, sofraya uzanan ellerini yaratan O.
İnsanlık, bilimin sınırlarını zorlayarak akıllı robot üretme yolunda daha yolun başında olduğu halde, bazı televizyondan gördüğümüz robotları yürüyüş ve el-kol hareketleri zorlama yoluyla olduğunu görürüz.
Bir de sofradakiler, karşılıklı birbirimize bakalım ve elimizde hareket eden eklemlerin, elin, bileğin, kolun, omuzun, yüzün, başın, ayağın birbirine uyumundaki altın oranın da ötesinde ki, güzellik, özellik ve çekiciliği görelim de, “Bismillahirrahmanirrahim” diyelim.
Yürümeye başlarken, işe başlarken, otururken, kalkarken, her türlü meşru işlerimize başlarken Besmele çekeceğiz.
İslam’a aykırı işler yapmadığımız gibi, bir yanlışlık yapıp haram bir işe girişirken besmele çekmeyeceğiz.
Yanlış iş, İslam’ın yasakladığı şeyleri yapmaktır.
Her ne kadar o iş kanuna uygun olsa da Rabbimize karşı direnen Nemrut kanunlarına, Hazreti İbrahim gibi yolun sonu ateş bile olsa cehennem ateşinin daha şiddetli olduğunu hatırlayacak ve bir anlığına bile olsa gönül vermemeye dikkat edeceğiz ve Rabbimizin kelamına gönül verdiğimiz gibi kulak verip gereğini yapacağız.
Rabbimiz buyurur:
Onlara İbrahim'in haberini oku.
Hani babasına ve kavmine: "Neye tapıyorsunuz?" demişti.
(Onlar da) "Biz, bir kısım putlara tapınırız ve onlar için ibadete devam edeceğiz" demişlerdi.
(İbrahim) dedi ki: "Çağırdığınızda/dua ettiğinizde sizi duyarlar mı?"
"Size fayda veya zarar verebilirler mi?"
Dediler ki: "Biz, babalarımızı böyle yaparken bulduk."
(İbrahim) dedi ki: "Neye taptığınızı gördünüz mü?”.
Siz ve geçmiş babalarınız (neye taptığınızı gördünüz mü?)”
Onlar (putlar) benim düşmanımdır. Ancak âlemlerin Rabbi (dostumdur).
Beni yaratan ve yol gösteren O’dur.
Beni yediren ve içiren O’dur.
Hastalandığım zaman şifa veren O’dur.
Beni öldürecek olan, sonra diriltecek olan O’dur.
Kıyamet gününde hatamı afvetmesini ümit ettiğim O’dur.
Rabbim, bana hüküm (yönetme, ilim ve hikmet) ver ve beni salihler arasına kat.” (Şuara süresi ayet 26/69-83)
Sofraya oturanları yaratan Allah celle celalüh.
Sofradaki yiyecek ve içecekleri kara topraktan çıkaran Allah.
Ağzımızdaki dilde bir milyon tadı ayırt edecek özelliği yaratan Allah celle celalühün kriterlerini/hükmünü, bırakıp her hareketinde bize düşmanlığını ortaya koyanların ve her yıl dünyanın çeşitli yerlerindeki Müslümanlardan milyonlarcasını öldüren, bize düşmanlık yapan her örgütü silahlandıranların kriterlerini kabul ederek onların kul ve kölesi olmamayı sağlamanın başlangıcı olarak Bismillahirrahmanirrahim” diyelim ve Allah’a tevekkül edip devam edelim.