Kutlamalar boyunca bir konu net olarak kendisini gösterdi. Türk Dil Bayramının bir sahibi yok. Bu bayramın, ilgili veya ilgisiz belediye başkanlarına veya valilere bırakılacak bir konu olmadığı anlaşıldı. Bir başkan canla başla sahiplenir, ondan sonraki gelen “aman canım!” derse, ön tekerleğin izini arka tekerlek bozuyor. Ortada bir geleneksel ahit kalmıyor.
Aynı şey valiler için de geçerli.
Bu seneki kutlamalar bu sorunun cevabının ipuçlarını verdi zaten. Kutlamalar bünyesinde aktif rol alan KARTAP, KAREV, İKEV, SEKASAR VAKFI, TİCARET ODASI, TEMA VAKFI, AVCILAR ATICILAR İHTİSAS KULÜBÜ gibi güçlü kuruluşlar, hem bayramın tarihine geçecek çalışmalar yaptılar hem de gelecekte yürüyeceğimiz yola ışık tuttular.
SEKASAR VAKFI hem Yunus Emre hem de Türkçe konusundaki üstün duyarlılığını her aşamada gösterdi. Yunus Emre kitabı, Hayati İnanç konferansı gibi etkinliklerin yanında bizzat şölen yürüyüşüne pankart açarak katılması her türlü takdire değerdi, bir de düzenlediği ‘Öykü Yarışması’ ile göz doldurdu. Sekasar ve Saray Holding’e Karamanın selamını ve teşekkürlerini iletirim.
KAREV, şölen yürüyüşüne verdiği desteğin yanında, çok büyük bir emek ve özenle hazırlanmış Türk Müziği konseri ile Karamanın başkentteki sıcak eli olduğunu bir kez daha gösterdi. İzleyen herkesi büyüleyen bu muhteşem konser ve onun arka planındaki gayretler kör gözlere, mühürlü kalplere ilham verecek nitelikteydi. Özellikle beni çok mutlu eden bir gözlemimi aktarmak borcumdur. Koroda TRT sanatçıları vardı. Koro şefi Hasan Eylen kaliteli bir müzik adamıydı. O lezzeti bize verebildiler. Ama beni asıl heyecanlandıran, Karamanlı gençlere verilen emek, değer ve onların olağanüstü sunumları oldu. Özenle çalıştırıldığı zaman ortaya çıkan güzelliğin bizzat Karamanlılar tarafından bize iletilmesi göğsümüzü kabarttı, göz pınarlarımızı çok zorladı. KAREV Başkanı Veli Bozkır’a şükran duygularımızı iletirim.
Beş yüz kişilik bir toplulukla Karamanı onurlandıran Türkiye Bisiklet Federasyonuna ve onun tüm masraflarını üstlenerek Karamana gelmesini sağlayan İKEV Vakfı ve Duru Bulgur’a, teşekkür etmemek olur mu? Ayrıca Aktekke Meydanında pilav töreni, belki de bayramın en sıcak eliydi.
Kutlamalar boyunca tüm etkinliklerin yanında olan ve esnaf vitrin yarışması düzenleyerek fiilen işe katılan Ticaret ve Sanayi odamıza da teşekkür ederiz.
Büyük bir coşku ile alanlara koşan TEMA Vakfı yönetici ve gönüllülerine sonsuz teşekkürlerimizi iletiriz.
Bir sözümüz üzerine hemen harekete geçen ve ciddi sayıda sporcuyu Karaman’ getirerek, geleceğe uzanan her Türkçe bayramında gelenek haline getirilmesini umduğumuz Türk Dili Avcıbaşı Turnuvasını düzenleyen İl Temsilciliğimize ve Avcılık Atıcılık İhtisas Kulübümüze en kalbi şükranlarımızı iletiriz.
Pankart açmadan bayrama destek veren birçok STK yı da alanlarda ve salonlarda gördük. Hepsine saygı ve selamlarımızı gönderiyorum.
KARTAP’A ayrı bir başlık açacağım.
Bu tablodan çıkarılması gereken bir sonuç var. Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre’ yi Anma Bayramı mutlaka sivil bir sahibe teslim edilmeli. Halkın kendisinin bayramı olmalı. STK lar, muhtarlar, kooperatifler, şirketler elbirliği ederek Türkçe Bayramını kutlamalı ve Türkçe etkinliklerini tabanın ürünü haline getirmelidir.
Bizce en doğrusu bir vakıftır.
Bu doğrultuda yarın çalışmaya başlanmalıdır.
Bizzat pankartını açarak alanlarda yerini almak isteyen her kuruma sorumluluklar vererek Türkçe kutlamalarına aktif katılımları sağlanmalıdır.
Elbette, sivil toplum meydana, devlet dışarıya demiyoruz. Devletin buyurgan eli birçok şeyi kolay kılar. Onun eşgüdümüne ve garantör cesametine her zaman gereksinim vardır.
Nice esenlik içinde kutlanacak olan bayramlara…
Yorumlar
Kalan Karakter: