Dünya üzerinde yaşayan her insan, aslında birer oyuncu.
İyi rolü seçmek veya kötü rolü seçmek kendisine bırakılmış.
Allah’a kul olmakla, kula kul olmak, en önemli seçim.
İlk tercihi yaptıktan sonra her yerde, her zaman o tercih kendisini gösterir.
İnsan, toprağa tohum oltası atar, sebze, tahıl, meyve alır yer.
Balığa olta atar, yakalar ve yer.
Aslında o yediği de insana atılan bir oltadır.
Topraktan ve denizden çıkanları yiyoruz ve bir gün toprak bizi kendine çekiveriyor.
Rabbimiz de:
“Sizi ondan (Topraktan) yarattık yine oraya döndüreceğiz ve sizi ondan (Mahşer için) son bir kerre daha çıkaracağız” buyurur. (Taha süresi ayet 20/ 55)
Süleyman’ın (S.A.V) tahtının yerinde yeller esiyor.
Yerden yükselen servi ağaçları ne kadar göğe yükselseler de sonunda yere seriliyor.
Ve servi boylu güzellerin ahirete gönderilişinde paket-tabut oluyor.
Öyle ise biz bu dünya sahnesinde rolümüzü iyi oynayacağız.
Düğün evinde oynarken de, ölü evinde ağlarken de kuralına uygun oynamaya çalışacağız.
Rabbimiz buyurur:
“İyi bilin ki, dünya hayatı bir oyun, eğlence, süs, aranızda öğünme, mal ve evlatta çoğalma yarışıdır. Bitkisi, çiftçinin hoşuna gittiği yağmur gibidir. (O bitki) olgunlaşır, sen onu sapsarı görürsün. Sonra çerçöp olur. Ahirette şiddetli azap vardır, Allah'tan mağfiret ve rıza vardır. Dünya hayatı aldanma metaından başka bir şey değildir.
Rabbinizden bir mağfirete ve genişliği gök ile yer genişliği gibi olan, Allah'a ve peygamberlerine iman edenlere hazırlanan, Cennete doğru yarış yapınız. Bu, Allah'ın dilediğine verdiği bir lütufdur. Allah büyük lütuf sahibidir.” (Hadid süresi ayet 57/20-21)
Henüz doğmayanlar sahnenin arkasında sahne sırasını beklemekteler.
Gelmemek ve gitmemek elimizde değil.
Bizler bu dünya sahnesini, yolgeçen hanını veya ahiret köprüsünü, bizden sonrakiler için temiz tutalım.
Dünya sahnesinde iyi rolleri seçelim.
Firavun, Nemrut, Karun, Haman, Ebucehil, Biden, Putin, Jin Ping, Netanyahu gibi kötü rolleri seçmeyelim.
Kulağımızı Kur’an’a verelim ve ona göre rolümüzü oynayalım.
Şeytana veya şeytanlaşmış insanların kriterlerine kulak verenler dünya sahnesini kana boyarlar.
Kendilerinin ve nesillerinin helakine sebep olurlar.
“And olsun biz, zulmettikleri için, peygamberleri apaçık deliller getirdikleri halde iman etmedikleri için, sizden önce nice çağlar (da yaşayan nesiller) ı helâk ettik. İşte biz, suçlu kavmi böylece cezalandırırız.” (Yunus süresi ayet 10/13)
Çocuklarımıza rollerini öğretirken Yunus gibi, Musa gibi, İsa gibi Muhammet aleyhimüsselâm gibi olmalarını öğütleyelim.
Lokantanın camında: “Sen ye ücretini torunun ödesin” yazısını gören adam içeriye dalmış ve çorbadan tatlıya kadar yemiş.
Garson gelmiş yediklerini bir fişe yazmış. Çıkarken lokantacı “şu kadar ödeyeceksiniz” demiş.
Adam: “Camdaki yazıları gösterince, lokantacı: “Biz senin yediğini fişledik; torunun gelince ondan alacağız. Bu istediğimiz ise deden rahmetlinin yediğinin karşılığı” demiş.
Biz dedelerimizin bize bıraktığı iyilikleri devam ettirelim. Kötülüklere son verelim. Dünya sahnesini temiz tutalım.
Allah (c.c) bütün insanları selâmet yurduna çağırıyor:
“Allah, "Darusselâm'a" (cennete) çağırır ve dilediğini doğru bir yola ulaştırır.” (Yunus süresi ayet 10/25)
Yani hastalığın, ihtiyarlığın, savaşın, ölümün, iştahsızlığın, stresin, sinirin, sıtmanın, yalanın, iftiranın, günahın, gıybetin olmadığı cennet yurduna çağırıyor ama o güzellikler yurduna güzel davrananlar gidecektir diyor:
“İhsanda bulunanlara daha güzeli (cennet) ve daha fazlası (Allah'ın cemaali) vardır. Onların yüzlerini karanlık da kaplamaz, alçaklık da. Onlar cennet yaranıdırlar ve orada ebedi kalıcıdırlar.” ( Yunus süresi ayet 10/26)
Herkes canını ve tenini sever. Ayna karşısında ten bakımı için zaman ayırır, para harcar. Eğer gerçekten canımızı ve tenimizi seviyorsak cildimize bakarken cildimizin haram lokmalardan oluşmaması için, dilimizin inkardan. İftiradan, yalandan uzak olması için gayret gösterelim.
Hem bu dünyamız güzel olsun. Hem de ahiretimiz güzel olsun.
Zaten beş vakit namazımızın sonunda okuduğumuz:
“…Rabbimiz bize dünyada iyilik ver Ahirette de iyilik ver ve bizi ateşin azabından koru" (Bakara süresi ayet1/201)
Diyerek okuduğumuz ayetle, iki dünya güzelliği istiyoruz ve ateşten koruması için Rabbimize dua ediyoruz.
Yorumlar
Kalan Karakter: