Bu dünyada bizim hakiki yârimiz, bizi bir saniye bile yalnız bırakmayan Allah’ımızdır.
Her saniye ihtiyacımız olan nefesimizi burnumuzun ucuna kadar estiriyor O yâr.
Böyle bir yâre sahip olan, bu dünyada, kabirde ve mahşerde yârsız kalmaz.
Yâr olanlar, yardım ederler. Yârsız kişi yardımsız kişi demektir.
Yârin varsa, kârın da var demektir.
Allah celle celalüh hepimizin yâr ve yardımcısı olsun.
Allah’ı yâr bilenlerden seçersen yârini, cefasını değil vefasını görürsün.
Sevgili Peygamberimizin yâri olan Hazreti Ebubekir’in bir adı da Yar-i ğar’dır. Yani hicret günü mağaraya gizlendiklerinde Sevgili Peygamberimize arkadaşlık eden dost demektir.
Hazreti Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali’nin dördüne birden “Çihar Yar-i Güzin/Dört seçkin dost” denmiştir. Allah hepsinden razı olsun.
Bize bizden daha yakın yâr!
İki cihanda etme bizi ağyar
Allah’ın sevgisini bulmak için Allah’ı sevenleri bulmak, onlarla olmak ve yardımlaşmak gerek.
Sevgili Peygamberimiz buyurur:
“Kim mümin kardeşinin dünya sıkıntılarından bir sıkıntısını giderirse, Allah da onun kıyamet gününde bir sıkıntısını giderir.
Kim, zor durumda olanın işini kolaylaştırırsa, Allah da onun dünya ve ahirette zor bir işini kolaylaştırır.
Kim Müslüman bir kardeşinin ayıbını örterse, Allah da onu dünya ve ahirette ayıbını örter.
Kişi kardeşinin yardımına devam ettiği sürece, Allah da onun yardımına devam eder.
Kim, ilim öğrenmek için bir yola çıkarsa, Allah da onun cennete kadar yolunu kolaylaştırır.
Bir topluluk, Allah’ın evlerinden bir evde toplanırlar ve orada Allah’ın kitabını okurlar ve müzakere ederlerse, üzerlerine sekinet/huzur, güven iner, rahmet onları kuşatır ve melekler onların çevresini sarar.
Allah, kendi yanındakilere onların adını anar.
Kim yaptığı bu hayırlı işleri yavaşlatırsa, nesebi (yani devam eden hayırlı işler neslinde) hızla devam etmez.” (Müslim, Sahih, K. Zikir ve dua bab 11, Ebu Davud, Sünen, K. Edep, bab 68, Tirmizi, Sünen, K. Hudud, bab 3, Ahmed, Müsned, Ebu Hureyre hadisi)
Serden geçip, yârdan geçmeyen bir neslin evladıyız.
Kardeş kardeşe kurşun sıkmaz.
Yârini, ağyar/düşmanla bir tutmaz.
Kardeşinin kimseye zararı olmayan şahsi ayıplarını açıklamaz.
Geçmişte yaptıklarını devam ettirmiyorsa geçmişiyle ayıplamaz.
Gizli gizli ikinci şahıslara zarar veriyorsa, yetkili veya etkili makamlara haber verilir ama yine de teşhir edilmez.
Kişinin gizli kalmış ayıbını bilip de gizleyen kişinin sevabını Sevgili Peygamberimiz bize haber verirken, “Kız çocuğu canlı canlı kabre koyulduğunda, onu oradan sağ çıkarıp hayatta kalmasını sağlayan gibidir” diye haber vermiş. (Ebu Davud, K: Edeb)
Yardımın büyüğü küçüğü olmaz.
Küçük veya büyük, yapılması gerekeni zamanında yapmaktır asıl olan.