Bayram münasebetiyle telefon edip bayramımı kutlayan çok değerli bir diyanet görevlisi kardeşim, tebrikten sonra “Hocam bu doların ateşi ne zaman sönecek?” dedi.
“Bu ateş, Amerika’nın doymak bilmez işkembesini yakıp kül etmeden sönmez” dedikten sonra “Ben hiç kafaya takmıyorum, sen de takma. Bir maaşla biz elli yıldır geçiniyoruz.
Ayağımızı yorganımıza göre uzattığımızdan, ayağımız iki büklüm olmaya alıştı. Uzatsak rahat edemediğimizden, biz biraz rahatlasak bile ayağımızı uzatamadığımızdan, bizim gibi memur ve işçilere hiçbir zararı olmaz.
Sen ve ben ve hepimiz, görevimizi yapalım.” Dedim.
Her hortumcu, her dolar spekülatörü, her rüşvetçi, her dolandırıcı, her milletvekili, her bürokrat, her general, her profesör…önce ana-baba kuzusudur.
Anne-babalar, yöneticilerden sızlanma yerine o kötülükleri yapanlar daha baba ocağında, ana kucağında iken imanlı, edepli, bilgili, saygılı, haramı helalı bilen, alın terine saygılı olan çocuk olarak öğretmenine teslim etseydi, öğretmeni de ana-baba eğitimiyle çatışmadan, o çocuğu daha teknik bir şekilde anne-babanın eğitiminin üzerine yükseltseydi, hocalar camide ve cami dışında hayatın her yerinde olsaydı bu olumsuz olaylar meydana gelmezdi.
Bütün memur, işçi, işveren ve halkımızın hepsine sorayım:
Şehrinizin milletvekiliyle bir araya geldiğinizde onlara ne dediniz?
Veya Ankara’ya kadar gittiğinizde ne söylediniz?
Ne söylediğinizi en iyi siz bilirsiniz.
Ve şu anda şikayetçi olduğumuz şeylerin sebebi aslında kendimiziz.
Halbuki onların hayırlı işlerini tebrik ettikten sonra o kahvehanede veya sohbetlerde onlar aleyhine söylediklerinizi de söyleseydiniz ve uyarsaydınız hem onlar için hem kendimiz için hayırlı olurdu.
İnsanın yükselmesi için çalışma yapmadığımız için dolar yükseliyor.
İnsanlık aşağıya doğru düştükçe doların değeri yükselecek.
Metris cezaevine bir konuşma yapmak için gittiğimde yaşları 18-35 arası iki yüz kadar delikanlının organize suçlardan orada yattıklarını görünce:
“Sizi ben dışarda tanısaydım sizinle dünyanın düzenini değiştirirdik
Kaçanı en iyi yakalayan, yakaladığının işini çabucak gören, ceylan gibi sıçrayan, aslan gibi korkusuz adamlarsınız. Dünyayı etkileyecek iman gücünüzü lira ve dolar peşinde koşarak harcama öğretilmiş hepimize.
Siz beş kilo eroine, beş milyon liraya boyun eğecek adamlar değilsiniz ama o hale getirilmişsiniz.
Tevbe kapısı açık sizi bekliyor” dedikten sonra bir saat konuştum.
Dolar diyarının, Türk lirasına hiçbir ihtiyacı yok ama, Gazi Yaşargil, Aziz Sancar, Mehmet Öz….. gibi binlerce insana ihtiyacı var ve onların değeri Amerika’nın yanında dolardan çok daha değerlidir.
Amerika’nın asıl ihityacı Malkolm X/Malik el Şahbaz, Muhammmed Ali Clay….gibi Müslümanların sahip olduğu İslami İman esaslarıdır.
350 milyon Amerikalı, birlikte doların kölesi olurlar ve doların değerini yükseltirler ama, İslami İman esasları 350 milyonun kendi değerlerini yükseltir ve onları bu dünyada soygunculuktan, talandan, katliamdan, ihanetlerden kurtarırken ahirette cehennem azabından kurtarıp cennet bahçelerine koyar.
Sözüm, hepimizedir.