İstikrarsızların/dengesizlerin kurduğu ailede, sistemde, devlette, düzen, intizam, sükûnet, huzur beklemek, domuzdan bülbül doğmasını beklemek gibi bir şey.
Kaos/kargaşa içinde doğan, büyüyen insanlardan meydana gelecek aile, devlet veya sistem de aynen istikrarsız, huzursuz, saldırgan, dengesiz hayat meydana gelir.
ABD nin kuruluşunu yapanların, İngiltere’de, Almanya’da, Fransa’da, İspanya’da suç işlemiş gangsterlerin, mafya üyelerinin, katillerin, hırsızların yakalanacaklarını anladıklarında kaçtıkları Amerika’da bir müddet yine aynı işleri yaptıktan sonra “Baba” filminde de olduğu gibi gangsterler, babalar, katiller, hırsızlar bir araya gelerek devletleşirler.
Kanunlar, kurallar, kriterler, yönetmelikler birinci derecede o soyguncuları, ikinci derecede ülke çıkarlarını sağlamak üzere çıkarılır.
Ülkenin çıkarları için dünyada öldüremeyecekleri Müslüman, Yahudi, Hıristiyan, Budist, ateist, deist. Özetle insan yoktur.
Devlet olduktan sonra öldürdükleri insan sayısı, şu anda sahip oldukları nüfuslarından fazla olan bir ülke.
Bunları yaparken art niyyetli olmadıklarına, insanlığın iyiliği için yaptıklarına yürekten inanıyorlar.
Bizim dikkatli olmamız için Rabbimiz buyurur:
“Onlara “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın” denildiğinde: “Biz ıslahatçılarız” derler.
Aman ha! Gözünüzü açın, asıl bozguncu onlardır, ancak farkında değiller.” (Bakara süresi ayet 2/11-12)
Karmaşık ve dengesiz bir hayata doğan, büyüyen, evlenen, çocuk sahibi olan insanlar için dengesizlik dengedir.
Sevgili peygamberimiz, Mekke’de Lat, Menat, Uzza gibi daha önce yaşamış insanların izinden giderek kız çocuklarını öldürmenin suç sayılmadığını, yağmalamanın, zayıfları ezmenin, güçlüleri yaşatmanın kanuniliği içinde doğup büyüyen insanlar için, o hayat normal iken, sevgili peygamberimiz onlara “La ilahe illallah/Allah’tan başka yaratan, yaşatan, yöneten ve donatan yoktur” deyin ve kurtulun”, yani Lat’ın, Menat’ın, Uzza’nın izinden gitmeyin, kendinize ve ailenize ve milletinize zulmetmeyin dediğinde, kurtarıcılarına “Deli” deyiverdiler.
Deliler yurdunda, akıllı birisinin yaptıkları ve söyledikleri deliliktir.
Deli hastahanesinde demokrasiyi işletseler ve “Kim deli” diye oylama yapsalar, doktorlar kaybederler.
Bu gün sevgili peygamberimize teklif edilen Mekke Başkanlığı, en güzel kadınla evlenme ve Mekke’nin en zengini olma teklifini yaptıklarında, teklifi kabul etmediğinde de “Deli” demişlerdi.
Bu Hadisi şerifi bilmeyenimiz yok ama bazı kardeşlerimiz en küçük bir makam için nelerden vazgeçtiklerini de görüyoruz.
ABD, işgalci İsrail’i Müslümanlara karşı kışkırtırken bile “öldürürse kâr, öldürülürse de kâr” mantıksızlığıyla destekliyor.
İnkar bataklığı kurutulmadan bu insanların düzelmesi mümkin değil.
Sevgili peygamberimizi öldürmeye kasteden ve eli kılıçlı olarak Mekke sokaklarında onu arayan Ömer’in o halinin servet, şöhret, şehvet teklifiyle değişmesi mümkin değildi.
Hatta o servet, şöhret ve şehvetle daha da ileri giderdi ama Müslüman oluverince Ömer (Allah ondan razı olsun) adalet tarihinin en değerli devlet başkanı oluverdi.
Pis sular, su birikintileri, göletler, bataklıklar, hastalıkların sebebi olan mikropları, sivrisinekleri, yılanları, yengeçleri, timsahları üretir.
Bir şehir düşünün, şehrin katı ve sıvı bütün atıklarını aynı yere akıtmışlar.
Orasında bir bataklık meydana gelmiştir.
O bataklığa hiçbir kimsenin yılan, yengeç, sivrisinek koymasına gerek yok.
Bir seneye kalmaz, insana zararlı olan bütün canlılar, mikroplar, hava kirliliği, pis koku, çevreyi rahatsız etmeye başlar.
Sokaklara bir bakın…
Bataklığın gayesini, hedefini, ideolojisini araştırmakla ilgili çalışmalara girmeye gerek yok.
Hemen oraya gelen katı ve sıvı akıntıyı kesmek ve kurutulması için çalışmak gerekir.
Tabii göller ve göletlerin temiz kalması için korumaya almak lazım.
Çocukların fıtratlarında var olan iyilik, güzellik, doğruluk, paylaşma duygusu… gibi temiz duyguları ona veren Allah celle celalüh, o çocuğun neleri yapıp neleri yapmayacağını, Kur’an-i Keriminde vermiş ve nasıl yapacağını da Rasülü ile örneklemiştir.
İnsanı, insanın kısır aklıyla ürettiği sınırların içine mahkûm etmemiş.
Hamdolsun Rabbimize.