Kırk sene kadar önce söylenirdi.
Hatta Şemsi Yassıman söylerdi.
Elindeki sazını göstererek.
Şöyle sorardı.
Yalan demez,
Haram yemez.
Şunu yapmaz
Bunu yapmaz.
Şeytan bunun neresinde diye.
Nas süresinin anlamını okuyunuz.
Orada hannâs isimli şeytandan bahseder.
İnsanlardan, cinlerden olanı vardır der.
Şimdi öyle insanlar var ki, insan hakikaten korkuyor.
Bazen aklınıza geliyor.
Bu insan kılığında şeytan mı aceba diye.
Zan yapmak dinimizde günahtır bilirsiniz.
Elimdeki telefon da muzip.
Ben "zan yapmak" yazıyorum,
o "zam yapmak" yazıyor.
Bunun içinde de mi var nedir?
Bu tip menfaatperestleri göre göre sorasım geldi.
Şeytan bunun neresinde diye.
Buyurunuz.
ŞEYTAN BUNUN NERESİNDE...
İyi dinle beni gardaş.
Uyarayım seni gardaş.
Yok, imanı dini gardaş.
Şeytan bunun neresinde?
Adam bize, metel okur.
Kafası mı? her dem çakır.
Bulamazsın, gram fikir.
Şeytan bunun neresinde?
Üç gösterir, iki verir.
Görülmedi, böyle şerir.
Sağa bakar, solu görür.
Şeytan bunun neresinde?
Ayakları, hep yan basar.
Nere gitse, verir hasar.
Nasihate, hemen küser.
Şeytan bunun neresinde?
Adam sanır, hep görenler.
Koldan olur, el verenler.
Siz söyleyin, tüm erenler.
Şeytan bunun, neresinde?
Hacı ile, sohbet eder.
Peder ile, gıybet eder.
Suçu sana zimmet eder.
Şeytan bunun neresinde?
İçinde mi, dışın damı?
Dilinde mi, dişinde mi?
Gözünde mi, kaşında mı?
Şeytan bunun neresinde?
Çalmadığı, kapı yoktur.
Sorma, soyu sopu yoktur.
Çevresi var, çapı yoktur.
Şeytan bunun neresinde?
Durmaz koşar, fireni yok.
Çıkarı var, gireni yok.
Camide hiç, göreni yok.
Şeytan bunun neresinde.
Hep seçimlerde, çalışır.
Her gördüğüne, yılışır.
Kârı şeytanla, bölüşür.
Şeytan bunun neresinde?
Arama boş yere onu.
Meşgul etme, onu bunu.
Görünüyor, yolun sonu.
Şeytan bunun neresinde?
Sanki bana, şöyle gelir.
Belasını, elbet bulur.
Dilerim yollarda, kalır.
Şeytan bunun neresinde?