Dün bir başka gündü benim için.
Öğle saatlerinde bir telefon.
-Hocam müsaitsen namazdan sonra...
-Tamam müsâitim.
Namazı paşa camiinde eda ettik.
Paşa camii.
Yüzbaşı camii.
Ağa camii.
Demirciler camii.
Attariye camii.
Külahcılar camii.
Kettâne camii.
Siteler camii.
Nasıl?
Yazarken veyâ okurken bile huzur veriyor değilmi.
İnanın her birinde ki namazın tadı başka.
Hani kabı ayrı olanın tadı ayrı olurmuş ya.
Aynen öyle.
Rabbim cümlemizi kalbi, gönlü mescidde olanlardan eylesin.
Kalıbımızla ayrılsak bile, kalbimiz beynimiz orada kalsın.
Eskiden camii isimleri Bânisinin (yaptıranın) veyâ civardaki esnafın meslek adını alırmış.
Yukarıda görüldüğü gibi.
Gerçi yeni nesil külah deyince dondurma külahı anlıyabilir.
Civarında birine soruversin.
Okulda hocalarım bazen öyle söylüyorlar.
Öğrenin gelin gibi.
Konuyu uzattık.
Dört arkadaş buluşacakmışız.
Gönül sohbet ister, kahve bahane hesabı.
Gâzi Mustafa Kemal Atatürk ilkokulu nun bahçesindeyiz.
Bunu niye böyle yazdım.
Daha sonra sohbete katılan pek muhterem abimiz;
Mustafa Kemal diyen arkaşımıza:
Gâzi Mustafa Kemal Atatürk uyarısında bulununca, demek ki tam doğrusu bu diye yazdım.
Sohbette ki renge bakarmısınız.
Bizim dört kişi olarak oturduğumuz sohbet halakası, dağılırken dokuz kişiydi.
Kimler yoktu ki.
Rengârenkti.
Tıpkı bir gülistan gibiydik.
Eve geldiğimde; bu tür bir aktiviteye olan ihtiyacımı ruhumda hissettim.
Her meslekten insanımız vardı.
Seksen öncesi hasım sayılabilecek kişiler şimdi hısım gibiydiler.
En gencimiz 31 yaşındaymış.
Yaşına rağmen üst düzey denilebilecek bir memuriyeti var.
Her zaman söylüyorum ya.
Ben bu Z kuşağından çok ama çok ümitvarım diye.
Bana bakınca o arkadaşımız Z kuşağından sayılır.
Arkadaşımız oldukça donanımlı biri.
Kendilerini tanıyıp dinleyince ülkem adına çok ferahladım.
Ve bu Z kuşağına olan inancım daha da ziyadeleşti.
Hemen belirteyim. GAZİ'NİN bahçe düzenlemesi harika olmuş.
Tabureden büyük, sandalyeden küçük oturaklar.
Eskiyi hatırlatan masalar.
Akşam üzeri saat 18.00 gibi ayrılırken koca bahçe doluydu.
Demek ki nezih bir mekân ihtiyaçmış şehrimize.
Düşüneninden, çalışanına kadar herkese teşekkürler.
Tekrar bir araya gelmek üzere ayrıldık.
Gerçi bu toplantıda ülke sorunlarının bir kısmını çözemedik ama;
Gelecek oturumda gerekirse sabahlara kadar oturup ülkeye nefes aldıracağımıza inancım tamdır.
Şaka bir yana;
Akranlarla sohbet;
aşırı sıcakta içilen bişşek ayranı gibi geliyor bünyeye.
Tavsiye ederim.
Ekmeksiz kalsanız bile, sohbetsiz kalmayın.
Resmiyetten uzak sohbetler dilerim kıymetli arkadaşlarım.
Kalın sağlıcakla.