Pazar günü bizde temizlik günüydü.
Yâni seçim günü.
Genel bir bahar temizliği.
İki bayan çağırdık tavsiye üzerine.
On gün önce söz almış hatun.
Telefon geldi.
Oyumuzu kullanır kullanmaz geliriz diye.
Tamam anlaştık.
Dokuz gibi geldiler.
Kardeşmişler.
Kırklı yaşlarda iki bayan.
Bizim o taraftanmışlar.
Dağ köylüğünden yani.
Bu yaşıma geldim, nice çalışan gördüm.
Kendim dâhil, sarhoşundan dervişine kadar.
Bu kadar becerikli, iş ahlakı olan Türk görmedim.
Büngül bucak, el değmedik yer koymadılar.
Kitaplığım dâhil silmişler.
Allah var ben bunun yarısını bile ummazdım.
Balkonda ki camlar görünmüyor şimdi.
Direk Karadağ görünüyor.
Yıkamacıdan gelen halıların serilmesinden, perdelere kadar tastamam yaptılar.
Aldıkları helalı hoş olsun.
İki gündür hatunla arkalarından dua ederiz.
Öğleyin yemekte konu oldu.
Reise oy vermişler.
Belli ki reis için çalışmışlarda.
Şöyle düşündüm.
Reisin tabiriyle "Entel dantel" takımı;
Sanatçılar,
Futbolcular,
İş adamları, (işinin adamları)
Kaymak tabaka,
Hatta Milletvekilleri,
Vs.vs.vs.
Bu emekçiler kadar sadık reisçi midir?
Hiç sanmam.
Kimse inandıramaz beni.
Onlar şarkıyı parayla söyleyen tipler.
Gerekçelerimi yazarım ama,
zan yapmış olurum gıybete girer.
Hem üstüme vazife değil.
Saat on sekiz gibi işleri bitti.
"Terleri kurumadan" ücretleri ödendi.
Kainatın efendisi öyle buyuruyor değil mi?
Dua ederek gittiler.
-"Hacı amca sağlıkla, güle güle kirlet"
-Çok teşekkür ederiz.
Elinize sağlık.
Siz de güle güle harcayın.
Tam giderken TV.ye göz attılar.
Baktılar ki reis kazanıyor.
Daha da bir sevindiler.
Hadis var.
"Olanda hayır vardır" diye.
Kimin için hayır var peki.
O iklimde yaşayan herkes için.
Kazandı, kaybetti görünen herkes için.
Görelim Mevla neyler.
Neylerse güzel eyler.
Diyen doğru söylüyor.
Kalın sağlıcakla.