Herşey bir arkadaş düğününde başlamış.
Sivaslı Duran efendi, arkadaşının düğününe gider.
Benim can torunumda öyle.
Mahalle de beraber büyüdüğü kız arkadaşının düğünündedir.
Veeee.
Bir süre sonra bir haber:
"Müsaidseniz size geleceğiz".
Genellikle öyle durumlarda "müsaid"
olunur.
Telaşlı, tatlı, günler.
Kader çizgisinin veya raylarının üzerindeki yolculuk başlar.
Bu işlerde ve her işte Kaderin, takdirin, hükmüne inanırım.
Düşünürsün, sorar soruşturursun,
hayırlı olsun dersin.
Aklın sıra sen karar verirsin.
İnsan'lar ve bütün kâinat kaderin önüne geçemez.
Kırk yıl önceydi.
Gece 24.00 te motor kazası yapmıştım Karaman'da.
Saniye farkı olsa olmayacak.
Gecenin bir yarısı, kimse yok diyen biri ters yoldan geldi motoruma çarptı.
Kaçabilirmisin.?
Hayır.
Kaderde olan yaşanacaktır.
Aklına gelmeyen, başına gelir.
Derin mevzu, bilinemeyen bilmece.
Geçelim.
Bir TLF.
Dede onuncu ayın onunda düğünüm var gelirsin değilmi.?
Deden kurban olur KUZUM sana.
Altı ay önce başka kız torunum evlendi.
Rabbimden cümlenin evladıyla birlikte torunlarımada,
Hayırlı geçimler, mutluluklar diliyorum.
Amsterdam skiphol havalimanındayız.
Hatuna sen önden buyur dedim.
Memleket bir centilmen görsün.
Benimkiyle beraber aldı polis.
Eyvahh.
Sorgu başlayacak.
Niye geldiniz diyor belli'ki.
Anında cevap veriyorum:
Torun evleniyooooor.
Anlamıyor. Tekrar soruyor.
Ben'de tekrar ediyorum.
Torun evleniyor torun.
Arkamızdan bir Türk genç yardımcı oluyor.
Amca niye geldiniz diyor.
Biliyorum delikanlı ben'de cevap verdim.
Torun evleniyor.
Avrupalı ya laf anlatamıyoruz ki.
Ben'i anlamak onun sorunu.
Gerçi ben Türkiye'de Türklere derdimi anlatamıyorum.
Nerde kaldı Hollandada.
Çok zorlanırsam söyleyeceklerim var:
Yağmur yağıyormuş ıslanmaya geldim.
Süt fabrikası dört adet inek almaya geldim.
Burda bir yıl çalışıp Türkiye'de on yıl yiyeceğim.
Yahu bu yaşta niye gelmiş olabilirim.
Derken dışarıdan bir polis memuru geldi biz'i kenara aldılar.
Oturun şuraya.
Oturduk.
Hemen aklıma geldi.
Torunun TLF. numarasını gösterdim.
Telefon etde gününü göstersin sana.
Konuşuyorlar.
Oooo. Ya'. diyor.
Yaaaa işte böyle.
Kalk işaretiyle çıkışa doğru yürüdük.
Sırtımı sıvazlayarak sorry diyerek uğurlaması çok hoştu.
Toruna sordukları:
Birilerini bekliyormusun.?
İsimleri nedir.?
Niçin geldiler.?
Ne zaman dönecekler?
Eskiden bunlar yoktu.
Meğer normal oturumu olanlarada bazı sorular sorulur olmuş.
04/10/2021. Pazartesi saat 09.00.
Nikahtayız.
Çok eski tarihi bir bina.
Vaktiyle adliyeymiş.
Bir bey bir hanım görevli.
Sürunam kökenlilermiş.
Aşırı kibarlar.
Hanım görevli konuşuyor soru soruyor.
Elli yaşlarında ki bey getir götür işini yapıyor imzaları attırıyor.
Bir ara bayan görevlinin sözüyle,
Damat bey ve torun ayağa kalktılar.
Birbirlerine döndüler.
Yarım dakika kadar beklediler.
Meğer bana değil,
"Birbirinize" söz verin diyormuş.
Sona doğru benim damada,
Dedesi Kuran'dan kısa bir bölüm okumak istiyor izniniz olursa de bakalım dedim.
Sordu.
Tabii'ki fakat hazırda Kur'an yok demişler.
Durum izah edilince ayakta dinlediler.
Pekte güzel olmayan sesimle cami'de okuduğumuz şekliyle makamlı Kur'an tilavet ettik.
Sözleri :
Çok " güzel ve özel" oldu demişler.
ELBETTE ALLAH'ın kelamı Allah'ın yarattığı insan nesline hoş gelir.
Onlar davete muhtaç ümmettirler.
Ve çok sade, kibar, öğüde ve örneğe ihtiyaçları var.
Pazara düğün var sizide bekleriz.
Duanızla mutlu oluruz.
Sağlıcakla kalın.
Cuma mübarek İnşallah.