Askeriyeden emekli, dava adamı, yaşı benden fazla olan biri, bir gün bana “Devlette belirli makamlar vardır. O makama kadar memurlukları, şeflikleri… döneminde memurlar izlenirler ve bu zaman içinde laiklikleri tescillenmişse o yüksek makama terfi ettirilirler.
Bu konuda kişinin sağcı, solcu, şeriatçı veya komünist olması izleyenleri etkilemez.
Denileni yapsın, laikliğimizi korusun, ondan sonra ne yaparsa yapsın mantığıyla hareket ederler.
1994 de ilk belediye başkanlıkları kazanıldığında kızımın nikahını kendim kıydım ve resmi nikah için gidip kendirlerinin kıydırmasını söyledim.
Gitmişler, yeni nikah memuru, benim sohbetlere de katılanlardanmış ama “Size gün vereyim” demiş. Onlar da “Bakınız, boş duruyorsunuz, şuradan iki şahit buluruz ve siz de kıyıverirsiniz” demişler ama “Eeeee biz de bu makamın tadını çıkaralım” havasına girmiş ve onların gönlünü kıymış ama nikahı kıymamış.
Bana geldiler, hemen arabaya bindik, başkanın yardımcısı Hukuk fakültesinde iken derslerime katılan biriydi.
Onun yanına varınca, nikah memuruna “Nikah defterini al ve hemen gel” dedi ve Nikahı başkan yardımcısı kıyıverdi.
Suyunu üfleyerek içen bir ağabeyimiz, il müftüsü olmuş.
İlk defa müftü nikahını gördüm.
“Kanunların bana verdiği yetkiye dayanarak” sözünü ihmal etmeden, Allah’a hamd, Rasülüne salavat getirmeden nikahı kıydı.
Buhari’nin, Tirmizi’nin, Nesai’nin, İbn-i mace’nin ve diğer hadis kitaplarının “Nikah Kitabı” bölümünde “Babü Hutbet’ün-Nikah” babında hatırlatılan bölüm ihmal edildi.
Nikah hutbesi, Nikahın şartından değil ama bazılarına göre Sünnetinden, bazılarına göre Müstahabbındandır.
Zahirilere göre ise farz olduğunu Ayni, Buhari şerhinin “Bab Hutbet’ün Nikah” başlığını açıklarken Zahirilerin “farz” dediklerini yazmış ve Sevgili peygamberimizin kızı Fatıma’nın nikahında konuşma yaptığını delil getirmişler.
En hafif fetva Müstehabdır sözüne uymuş ecdadımız ve Hamd ve salatü selamlarla başlamışlar.
İlk başta “Bismillahirrahmanirrahim/ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla/onun adına bu nikahı kıyıyorum” diyerek başlamışlar.
Hadis kitaplarında, okunacak duayı da vermişler:
أِنَّ الْحَمْدَ لِلَّهِ ، نَحْمَدُهُ ، وَنَسْتَعِينُهُ ، وَنَسْتَغْفِرُهُ ، وَنَعُوذُ بِاللَّهِ مِنْ شُرُورِ أَنْفُسِنَا ، وَمِنْ سَيِّئَاتِ أَعْمَالِنَا ، مَنْ يَهْدِهِ اللَّهُ فَلاَ مُضِلَّ لَهُ ، وَمَنْ يُضْلِلْ فَلاَ هَادِيَ لَهُ ، وَأَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ , وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ ، وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ
“Şüphesiz bütün Hamdler Allah’a aittir. Biz, ona hamd ederiz. Yardımı ondan isteriz. Affımızı da ondan isteriz. Nefislerimizin şerlerinden ve işlerimizin kötülerinden ona sığınırız. Allah’ın doğru yolu gösterdiğini kimse sapıtamaz, sapıttığını doğru yola kimse iletemez. Ben şahitlik yaparım ki Allah’tan başka yaratan, yaşatan ve yöneten yoktur. O tektir, ortağı yoktur. Ve ben yine şahitlik yaparım ki, Muhammed, Allah’ın kulu ve rasülüdür”
Arakasından şu ayetleri okumuş:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ حَقَّ تُقَاتِهِ وَلَا تَمُوتُنَّ إِلَّا وَأَنْتُمْ مُسْلِمُونَ
“Ey iman edenler, Al¬lah’tan sakınılması ge-rektiği gibi sakı¬nın ve an¬cak Müslüman ola¬rak can verin.” (Al-i Imran süresi ayet 3/102)
وَاتَّقُوا اللَّهَ الَّذِي تَسَاءَلُونَ بِهِ وَالْأَرْحَامَ إِنَّ اللَّهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَقِيبًا
“Al¬lah’tan ve ak¬rabadan (bağları koparmaktan) sakınınız. Şüphesiz Allah üzeri-nizde gözetici¬dir.” (Nisa süresi ayet 4/1)
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَقُولُوا قَوْلًا سَدِيدًا
“Ey iman edenler, Allah'tan sakının ve doğru söz söyleyin.
يُصْلِحْ لَكُمْ أَعْمَالَكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَمَنْ يُطِعِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ فَازَ فَوْزًا عَظِيمًا
“Ki amellerinizi size uygun kılsın ve günahla¬rınızı bağışlasın. Kim Allah'a ve Rasülü'ne itaat ederse muhakkak büyük bir başarı sağla¬mıştır.” (Ahzab süresi ayet 33/70,71)
İbni Mace, Sünen, K. Nikah, bab 19,Hutbet’ün Nikah, Tirmizi, Sünen, K. Nikah, bab 16, Nesai, Sünen, K. Nikah, bab 72 Ma yüstehabbü minel kelami ındennikah, Müsnedi Ebu Hanife Kaf maddesi Kasim bin Müslim hadisleri, Buhari’nin sahih’inde Nikah kitabında “Babü Kutbet!ün-Nikah” başlığı var ama okunan hutbeyi rivayet etmemiş diğerleri rivayet etmiş)
Nikah esnasında okunan bu Hadis ve ayetlerin manasını da açıklayıversinler.
Sevgili peygamberimiz bunları okurken karşısındakilerin hepsi manayı anlıyorlardı.
Allah’ın sevgisini kaybetmemek için eşlerin çok dikkatli olmalarına, Allah ve akrabalarla bağların koparılmamasına, herkese her yerde güzel ve doğru sözlü olunmasına dikkatimizi çeken ayetleri okuyuvermiş sevgili peygamberimiz ve ashabına da bunları öğretmiş.
Allah, hepimizin basiretini Kur’an’la parlatsın.
Yoksa makamla, şanla, şöhretle, servetle basireti karartırlar.