İşgalci İsrail’in başbakanlığını yapan, Müslüman Kasabı olarak ünlendirilen Ariel Şaron’un, her gece yatarken yastığının altına tabancasını koyduğu haber olmuştu.
Başbakanların nasıl korunduğu konusunda bilgim yok ama Bush oğlu Bush, Türkiye’ye geldiğinde, üç bin Amerikan polisiyle korunduğunu o günün gazeteleri yazmıştı.
24 saat, 365 gün korunan biri, yatarken tabancasını neden yastığının altına koyar?
Aslanla tilki birlikte gezerlerken tilki, iki adım atar geriye bakarmış.
Tilkinin her iki adımda geriye baktığını gören aslan, nedenini sorunca, “Benim düşmanım çok” dermiş.
Çocuklarının kanını akıttıklarından daha fazla kendi tahrif edilmiş dininden olan, kendi ırkından olan, kendi okullarında yetişen korumalarından da korkmaya başlayan adam, tehlikeli adamdır.
Nerede ne yapacağını, kendisi de bilmediğinden tehlikelidir.
Bu türlerin yaptırdığı hastaneye tayin edilen doktorlar da aynı korku paniğiyle büyüdüklerinden o hastanede muayene olsalar hepsi sıhhatli çıkar.
Ama tarih boyunca bunların her milletten insanların ülkesinden sürülmeleri, o ülkelerin insanları ve yönetimlerinin onları tedaviden aciz kalmaları ve tek çare olarak sürülmelerine karar vermeleri de bunların hasta olduklarının ispatıdır.
Şu anda bile, Avrupa Birliği devletleri ile Amerika’nın, onları desteklemeleri, onların orada kalmasını sağlamalarının sebebi, kendi ABD ve AB ülkelerine göç etmelerini engellemek, Filistin’de öldürülürse de kâr, öldürürse de kâr, mantığıyla onları sürgünde yaşatmaya yardımcı oluyorlar.
Biz Müslümanlar, bütün insanları Allah’ın yarattığına iman ettiğimizden, her insanın Hazreti Adem’in çocuğu olduğuna inandığımızdan bunlara ve can taşıyan her şeye merhametle bakan tek ümmetiz.
1400 yıllık tarihimizde her dinden, her dilden, her ırktan ve her renkten insana Müslüman’ca davranmışız.
Bu hastalığın tedavisinin reçetesini her gün beş vakit namazımızda tekrar tekrar okuruz.
Namazlarımızın her rekâtında okuduğumuz Fatiha süresinde:
“Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
Bütün hamdler, âlemlerin Rabbi olan Allah'adır.
(Hamd) Rahman ve Rahîm olan (Allah)’a dır.
(Hamd) ceza gününün sahibi Allah'adır.
Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım isteriz.
Bizi, doğru yola ilet.
Kendilerine nimet verdiğin (nebiler, sıddıklar, şehitler ve salihler) kimselerin yoluna ilet, gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil” deriz.
Rahman ve Rahim olan Allah’tan kalbimizi, kalıbımızı, saçımızı, ayak tırnağımızı, her hücremiz, rahmetin ve merhametin yumuşatması,
İnsanlık ailesinin rahmet denizinde yüzmesi,
Ölünce ceza ve mükâfat gününe hazırlıklı olması,
Bu dünyada Allah’tan başkasına kul olmaması,
Her an ciğerlerine can veren hava denizinde bizi beslediği gibi her türlü sıkıntılarımızda bize yalnız O’nun yardım edebileceği insancıyla O’ndan yardım isteriz.
İsteklerimizin en başında da, “Doğru olmak ve doğru yolda yürümek” tir.
Herkes, kendi yolunun doğru olduğuna inanır.
Biz ise bizi ve bütün insanları yaratanın bildirdiklerinin en doğru olduğuna inanırız.
Ve bu yaratanın çizdiği yola girmeyenlerin de girmesi için dua ederiz.
Sapıkların ve Allah’ın gazabına uğramışların yolunda olmadığımız için Allah’ımıza hamd ederiz.
Kur’an meallerinin bazısında “gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil” diye terceme edilirken bazılarında “gazaba uğrayan (Yahudi)’lerin ve sapık (Hıristiyan)’larınkine değil” diye yazar.
Her ikisi de doğrudur.
Çünkü Allah’ın gazabına uğrayanların Yahudiler olduğunu, sapıkların da Hıristiyanlar olduğunu Kur’an ayetleri haber verir.
Ayetin doğru söylediğini şu anda dünyada son yüz yıl içinde ne fazla kan döken, ülkelerden mal çalan, semirmek için sömüren, direnenleri terörist ilan ederek öldüren devletlere bakıverin ve tarihçilerin verdiği rakamlarla kıyaslayın.
Hıristiyan Rusya, son yüz yıl içinde Kırgızistan’dan Yugoslavya’ya kadar ülkelerde Komünizm adına öldürdüğü insan sayısı elli milyonun üzerinde imiş.
Hıristiyan Hitler Almanya’sının, Hollanda’dan Moskova’ya kadar olan ülkelerde on yıl içinde beş milyonu Yahudi olmak üzere toplam elli milyonun üzerinde insanın canına kıymış.
Amerika, Kızılderili yerlilerden 25 milyonunu yok etmiş, Japonya’ya attığı atom bombaları,
Vietnam, Afganistan, Güney Amerika devletlerinde öldürdüklerinin hesabı yapılmıştır ama halen öldürmeye Ortadoğu’da devam ediyor.
Son yüz yıl içinde dünyanın bütün teröristlerinin öldürdüğü insan sayısı, bunların bir senede öldürdüğüne denk olamaz.
Öyle ise şu anda bizim en fazla ihtiyacımız, İslam’ı bilen, imanı, ameli, bileği, yüreği sağlam Müslüman yetiştirmektir vesselaaaam.
Yarın Salı’yı Çarşamba’ya bağlayan Miraç Gecemiz, hayırlara vesile olsun.
İzninizle bir haftalığına izne ayrılıyorum.
12 Şubat 2024 Pazartesi günü buluşmak üzere Allah’a emanet olunuz.