Aklıma bir çok anımız geldi elbet. Ama en çok da Ermenek dağlarına uzun uzun bakışı, bu coğrafyanın çocukları için elinden geleni yapmış olması geldi aklıma. Daha pek çok ilde kapalı spor salonları yok iken, Karaman'ın bütün ilçe ve kasabalarına spor salonları ve okullar kazandırması geldi aklıma. Çok severdi Ermenek'i... Bölgenin çocuklarına ve gençlerine olan inancı geldi aklıma. Doğup büyüdüğü topraklara vefası, sevdası ve vasiyeti geldi aklıma. Siyaset üstü kişiliği, beyefendi duruşu, sanatı, edebiyatı, sporu çok seviyor olması geldi aklıma.
Hem milletvekilliği hem de bakanlık yaptığı yıllarda birlikte çalışmanın bugün güzel anıları kaldı geriye...
Bugün Karaman ve çocukları başlıklı yazımı yazmış olsaydım eğer sahip çıkalım çocuklarımıza , cesaret verelim, imkan verelim, el verelim, sevelim inanalım diye cümleler kuracaktım.
İnanan bir elin omuzuna değmesi çok özel bir duygu. Bu sabah inanan bir yüreğe hoşçakal demenin üzüntüsü içindeyim.
Bir Karaman programına katılan usta sanatçı Zülfü Livaneli ile onca kalabalığın içinde elimden tutup beni tanıştırırken, yazdığım makale başlığımı işaret ederek "mutlaka okumalısın bu yazıyı" dediği günü de hiç unutmayacağım. Sonra dönüp bana "sakın hiç bir yazını yarım bırakma" dediğini de...
Kalbime dokundun Fikret ağabey. Ve daha pek çok memleket çocuğunun kalbine...
Bu dünyadan geçerken kalbe dokunmak ve hep orada kalmak bence mühim mesele.
Başın sağ olsun memleketim.
Cennet mekanın olsun Fikret ağabey.
Kıymetli eşin Ülker Ünlü ve çocuklarına sabırlar dilerim.
Üzgünüm.
Yorumlar
Kalan Karakter: