Taş-Kend: şimdi Konya’nın bir ilçesi olan Taşkent, Özbekistan’ın başkenti, tarihi Taşkent’in adaşıdır.
Düşenbe: Osmanlı çağında Alaiye Sancağına bağlı olan Düşenbe Kazası Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’nin adaşıdır 9. [Cevdet Türkay, Oymak, Aşiret ve Cemaatler, s. 195,]
Balgusan/Balasagun: Ermenek Yöresi’ndeki Balgusan; Uygurların tarihi Kara Balgasun kentinin anısını yaşatmış olmalıdır.
Göksu, Aksu, Seyhan, Ceyhan: Toroslar’dan çıkıp Akdeniz’e dökülen bu akarsular Doğu Türkistan ve Maverâ-ün Nehr’deki adaşlarının adını taşırlar. Aksu Doğu Türkistan’daki bir kentin de adıdır. Aral Gölü’ne dökülen Seyhan bu gün Kazakistan’ın, Ceyhan da Özbekistan’ın sınırları içindedir.
Serik: Antalya’nın bir ilçesi olan Serik, Uygur Türkçesi’nde sarı anlamına gelir. Serik’e ilk yerleşenler, belki de Uygur Türkleriydi. 10. [Mecit Doğru, Kafkasya ve Türkistan’ın Hâlâ Toroslarda Yaşayan Kültürü, Uluslararası Folklör ve Halk Edebiyatı Kongresi, 26-28 Ekim 1984 Kongre Bildirimleri, Hazırlayan Feyzi Halıcı, Konya Kültür ve Turizm Derneği Yayınları, Ankara: Güven Matbaası, 1985, Cilt I, s. 97, 495-497]
Muz: Ermenek’e bağlı Muz Vadisi Köyü’nün adı Doğu Türkistan’daki Muzarat, Muz Davan, Muz Tarla’yı çağrıştırıyor. Muz eski Uygur Türkçe’sinde «buz» demektir.
Balk(h)an Dağları: Orta Toroslardaki, Balkan Dağları, Destanda Oğuz Kağan’ın kışlak olarak kullandığı Balkhan Dağları’yla aynı adı taşır. Bu adın yöreye egemen olmuş olan Karaman Oğulları çağında ortaya çıkmış olması olasıdır. Çünkü Karaman Oğulları, Anadolu’ya gelmeden önce Amuderya yakınındaki İlyalık’ın (Bu günkü Köhne Ürgenç’le Ürgenç Arasında) batısında ki Balkhan Dağları’nda yaşıyorlardı. Balk(h)an Dağları bu günkü Türkmenistan sınırları içindedir.
Barçın: Ermenek’te ve Korkuteli’nin üstündeki Anamas Dağları’nda bir Barçın Yaylası vardır. Maveraünnehir’de Karaçuk
Dağları’nın batı eteğinde, Seyhun’un Aral’a yaklaştığı bölümünde bulunan bir Oğuz Kentinin adı da Barçınlıg Kend’di. Burada yaylayan Türkmenler, oraya Türkistanda yaşadıkları şehrin adını vermiş olmalılar. Barçın eski ve orta Türkçe’de ipekli, kadife kumaş demektir. Kayseri-Pınarbaşı ve o yol üstünde Hınzırı dağı yamaçlarında bulunan ve bu gün Akkışla ilçesi yaylası ki (Akkışla,' Çonalı' Türkmenlerinden ve çevresinde, Mursallı, Şağrımanlı, ibeli Türkmenleri yerleşiktir. Bu ellerin, tümü Reyhanlı Türkmen aşiretlerinden (Osmanlı deyişi) dir. Onların göç yollarında da bir BARÇIN YAYLASI vardır
Hocendi: Yavuz Sultan Selim çağında (1512-1520) Konya-Aksaray yolu üzerinde, Obruk’la Sultanhanı arasında bulunan atçeken kazası Hocendî’nin bu günkü Özbekistan’da Seyhun kıyısındaki Hocend, (Hudsand / Hodzhend) şehriyle ilgili olduğu anlaşılıyor. Bir de Karaman Oğlu Mehmet Bey (öl. H. 824/M. 1424) çağında Özbekistanın Hocent Kentinden gelerek Belviran’ın Kuzviran (Kuzören) köyüne yerleşen, Şeyh Hocenti Hazretleri vardır.
Hotan/Hoten: Yavuz Sultan Selim çağında (1512-1520) Karaman’ın kuzeydoğusundaki Akça Şehir’e (Adışar-Ağdaşar) yakın bir yerdeki Konya Sancağı nahiyelerinden Derbend-i Hotan da, Doğu Türkistan’da Yarkent’in güneydoğusundaki suyla aynı adı taşıyan Hotan şehrinin adaşı olmalı. 1276 yılından önceki Ermenek subaşısı Bedreddin İbrahim de Hoten’li bir kadı’nın oğluydu.
Tanrı Dağları: Taşelinde, Taşkentin batısındaki Belenyurt beldesinin Kuzey-batısında bulunan Tanrı dağı da (2408 m.) Issık Kul’un (Isınmış, Sıcak Göl) güneyindeki tarihi Tanrı Dağları’nın anısını yaşatmış olmalı1. [Bilal Erdek, Bütün Yönleriyle Korualan (Gezlevi), Konya: Güney Ofset, !998, s. 3, 82, 83,]
Kulu: Konya’nın İlçelerinden Kulu’nun adını, Yakutistan’dan Kuzey Denizi’ne dökülen Koluma Nehri’ne katılan bir suyla, aynı adı taşıyan bir şehrin adında görüyoruz.
Bu bir rastlantı sayılabilse de, Türk Coğrafyasının yayılma alanını göstermesi yönünden ilginçtir.
Not: Kaynaklar [ ] parantez içerisinde pragraf sonlarında verilmiştir.
Yorumlar
Kalan Karakter: