Yeryüzünde ki bütün MEVCÛDÂT çeşit çeşittir.
Allah'ımız öyle yaratmıştır.
O dilediği gibi yaratandır.
Murad ettiği gibi yapandır.
O'nun muradına engel olabilecek yoktur.
Sonsuz güç ona aittir.
Bu yönde kutsal kitabımızda onlarca ayet var.
Her insan aynı değildir.
Her ağaçta öyledir.
Elmanın bile yüzlerce çeşidi varmış.
Hayvanlarda öyleymiş.
Süt ineği ayrı, et ineği ayrı olurmuş.
Köpekler de çeşit çeşittir.
Köyden bilirim.
Tazı ayrı, çoban köpeği ayrı olur.
Kangal başka, şooo pitbull başkadır.
Ve hepsinin yaradılışında bir hikmet vardır diye düşünürüm ben.
Çünkü onun yarattığında abeslik yoktur, olmazda.
Bütün ağaçlar kavak kalitesinde olsa:
Kesere, baltaya, kazmaya sap bulamazdık.
Bütün ağaçlar pinar gibi sert olsa, kibrit çöpü bulamazdık.
Dört halifenin ayrı ayrı özelliklerini okuyoruz.
Sert tabiatlı, yumuşak huylu çeşit çeşit insan var.
Rüzgârlar bile değişik, öyle değil mi?
Poyraz'ın dondurduğu suyu, güney yeli su haline getiriyor.
Ve bunların tamamı mevcudatın hayrınadır bilelim.
Deme bu neden böyle.
Yerindedir o öyle.
Bazen soruyorlar.
Hocam Allah İsrail'e neden izin veriyor diye.
Aslında iyi düşünebilse anında görecek.
Dur bakalım 55 İslâm ülkesi ne yapacak diye izin veriyor deseniz ona da bir bahanesi olacak.
Bizi bunu düşünsünler diye izin veriyor diyorum bazen.
Peygamberini taşlayanlar oldu.
Niçin izin verdi aceba?
Okullarda niye sınavlar olur dersiniz?
Niye sürekli ilkbahar olmaz?
İnsanlar niye 30 yaşında elli yıl kalmaz.?
"Ölüm mümin için hediyedir "buyurur kâinatın efendisi.
Ölüm ve hediye.
Nasıl?
Size annelerinizin karnında suret veren odur.
Bu bir ayet meâlidir.
Var mı bir itirazı olan.
Sakın keşke şöyle şöyle olsaydım deme.
Sana en iyi giden şimdiki halindir.
Aman ha aman.
İtiraz yok.
O Murad ettiğini yapandır.
Ne diyor anne baba adayları?
Sağlıklı olsun yeter değil mi?
O bile tam tevekkül değil.
Kaldıramayacağımızı yüklemez deyip, teslim olmak.
Oğlunda sakal gecikse telaş eden var.
Kızında hormon bozukluğundan tüylenme olsa yine telaş.
Alt ucu dört tüy değil mi?
Varlığı bir dert, yokluğu bin dert.
O zaman?
Yaratan Rabbimizin buyruklarına odaklanıp:
O'nun hatırı dışında olmamak.
Ne buyurmuşsa öyle yaşamak tek doğrudur.
O'nun hilafını kim söylerse yanlış konuşmuştur bilelim.
Cennet Umuduyla değil, cehennem korkusuyla hiç değil.
Yalnız O'nun rızası hatırına bir yaşam.
Hakikî Hürriyet, ebedî özgürlük ondadır efendim.
Aksi, insanın felaketinin başlangıç noktasıdır diye düşünüyorum.
Ötesi lâf-u güzâftır vesselam.