Mustafa UYSAL
Emekli İmam Hatip
Merhum Necip Fazıl Kısakürek şöyle demişti.
Allah'ın on pulunu, bekleyedursun on kul.
Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.
Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa.
Yaşasın kefenimin kefili karaborsa.
Aşağıdaki yazıları okuyunca aklıma geldi yukarıdaki şiir.
Elli altı bin TL.
Evet, tamı tamına "56.000" TL.
Yeni vekil maaşı.
Haber doğrudur eğridir bilemem.
Niyetim hiç kimseyi suçlamak değil.
Suçlayacaksam önce kendi nefsimi suçlarım.
Söylesem faydası yok.
Söylemesem gönül razı değil denmiş.
Vaktiyle bir yerde okumuştum.
Politikacıların metabolizması bizim ki gibi olmazmış diye.
Bize çok tuhaf gelen hareket, onlara gayet normal gelirmiş.
Gerçi bizde vekil böyle de asıl farklı mı.
On gün kadar önceydi galiba.
Bir emekli arkadaş bayram ikramiyesi beş bin TL olsun diyorum.
Destek bekliyorum yazmıştı Facebook'a.
Altına yorum yazmıştım:
"Bugün tavuğu yiyelim dersek yarın yumurtaya ele gideriz.
Emekli akıllı insandır. Verseler bile almayalım." diye.
Hem vallahi,
Hem billahi,
Hem tallahi, ben maaşımın on bin TL olmasını bugün için istemem.
Çünkü ben bugün için yarısını alıyorum.
Zira bu ülkede daha yeni üç bin beş yüz (3.500) TL olan maaş var.
Yahu ahiret günü diye bir mefhum var.
Biz ne hâle geldik.
Merak eden varsa söyleyim.
Her perşembe saat on dört civarında her hangi bir tarım kredi kooperatifinin önüne gidiniz ve ucuz toz şeker harbini ibretle görünüz.
Üç gün önce yeşil camii önünde bir vatandaş bağırıyordu:
Ongun ekmek satış büfesinin önüne Avrupa emeklisi de kuyruğa giriyor diye.
Son olarak demek isterim ki:
Kanaatimce insanoğlu;
Yeryüzünün en tehlikeli yaratığıdır.
İnsansızda dünyanın ne anlamı olabilir ki.
Anlaşılan, bu elek (gözer) dünya durdukça elemeye devam edecek.
Ta ki iyi kötüden ayrılıncaya kadar.
Sağlıcakla kalınız.