Sakın ola sinirlenmeyin diyor.
Kim mi söylüyor?
Aile doktorum tabii ki.
Ben şeker hastasıyım ya o yüzden.
Şekerim fırlamış.
Olur, Dr. hanım sinirlenmeyelim dedim ama.
(Nasıl olacaksa. Burası Türkiye mümkün mü diyemiyorsunuz elbette)
Başka ne mi söyledi.
Zeytinyağından başka yağ yasak dedi.
Az önce sinirlenme diyen Dr. şimdi bunu söylüyor.
Gel de sinirlenme.
Hanım kızım siz zeytinyağı kaç TL biliyor musun?
Diyemedim elbette.
Bari sızma mı, Rivyera mı onu da söyle de siniri gör bende.
Bunu hayatta söyleyemem.
Hiç bir şeye üzülmemeye çalışın.
Üçüncü tavsiye de bu.
Olur, ben kolay kolay üzülmem zaten.
Bu saçım sakalım fazla neşeden ağardı sayılır.
Ben ki, bir inşaat işçisi gördüğüm zaman on on yaş dökerim.
Nasıl üzülmem.
Üzülmemek elde olan bir şey değil ki.
Adamsan üzülürsün.
İnsan olan insan üzülmeden nasıl yaşar.
O zaman şekerim yükselirmiş.
Yükselirse yükselsin arkadaş.
Bunları evde düşünüyorum tabii ki.
Gün de altı öğün yiyin de dedi Dr. hanım.
Olur, biz zaten o kadar çok yememiz lazım ki maaşı eritebilelim.
Hatta bizim maaş öyle altı öğünle falan tükenecek gibi değil.
Az az yiyin, altı öğün yiyin de ardından geldi.
Ancak.
Hayırdır inşallah.
Muz, koyun yoğurdu, keçi peyniri, köy yumurtası, badem içi, diyordu ki.
Ben müsaade istesem dedim.
(Zaten yirmi yıldır dinliyorum bunları.)
Tam çıkarken hamur işleri yasak son tavsiye oldu.
Mayalıya keçi peyniri sıksak nasıl olur sorulur mu hiç.
Onu ben evde kendi kendime fetvasını veririm.
Ancak.
Nemi oldu yine.
Abi keçi peynirini ben en son çocukluğumda köyde yemiştim.
Keçi şimdi her yerde yok biliyorum.
Ee milletin keçi peyniri diye yediği ne o zaman.
İnanın bilmiyorum.
Bilsem söylemem mi hiç.
UYSAL hoca sen öğrenci bir adamsın artık.
Kafana göre takıl diyorsunuz galiba.
Çok ama çok doğru söylüyorsunuz.
Doktor tavsiye eder, İmam bildiğini okur diyemeyiz elbette.
Öğrenci söz dinlemek zorunda olandır diye biliyorum ben.
Sinirlenmek yok.
Üzülmek hiç yok.
Herkes e iyi hafta sonları diliyorum efendim.
Kalın sağlıcakla.