Başlık tanıdık geldi eminim.
Bizim konuşmalarımızda söylediğimiz bir söz malûm.
Üçüncü bir şahsı öveceğiz örneğin.
Önce yukarıda ki cümleyi kuruyoruz.
SENDEN İYİ OLMASIN..
Şöyle dürüst, böyle başarılı, şöyle şöyle iyi bir'i.
Adam biz'den iyi olmuş zaten.
Ve biz'im dinimiz herkes'e hakkını teslim etmeyi emreder.
İsterse karşımızdaki kişi düşmanımız bile olsa.
Bu bir şahısta olur, başka bir milletde.
Hak sahibine hakkını vermek inancımızda farzdır.
Hasım birini hısım yapmanın yolu budur kanaatimce.
Ve bizim başkasından farkımız bu olmak gerekir.
Ama maalesef hiçte öyle değiliz
Bu konuda karnemiz pek parlak değil.
Ben'de yok ondada olmasın.
Tabii'ki genellemek yanlış olur.
Tekrar söylüyorum, genellemek yanlıştır.
Ama genel görüntü böyle.
Baktık bir'i biz'i geçecek, tut paçasından salma.
(Şimdi ki pancar motor diye bildiğimiz ürün aslında otomobil motoruydu diye duyarız.)
Herkes alabildiğine iyi olsun.
Çalışkan olsun.
Üretken olsun.
Zengin olsun.
Biz'de onlarla yarış tutalım.
Hattâ onlara tur bindirip, dünyamızın refahında pay sahibi olalım.
Şu anda bu yazıyı yazdığım telefonun sırtında yabancı bir marka yazıyor.
Sizinki de öylemi diye sormuyorum.
Çünkü biliyorum.
Kırk yıl kadar önce olsa gerek.
Cumhuriyet parkında iki turist.
Bankta oturuyorlar.
Kenarda meşhur gazelle bisikletleri.
Ortalarında bir karpuz.
Bir'i karpuzu kesmek için harekete geçti.
Karpuzun tam karın kısmına bıçağı dayadı kesecek.
Hemen kenardan işin ehli, yurdum insanı fırladı veeee....
Dur len dur, karpuzu mahvedecen deyip meseleye müdahil oldu.
O konuda malûm üstümüze yoktur.
Doğuştan ensarız ( yardım sever) biz.
Bir yandan söylenip, bir taraftan karpuzu örfe âdete uygun biçimde kesmeye başladı.
Pekî ne diye söyleniyordu..
Aynen şöyle.
Daha bir karpuzu kesmeyi bilmezler şu bisikleti nasıl yapıyorlar bilmem arkadaş.
İçimden şöyle geçirmiştim.
Keşke karpuzu o kesse de bisikleti biz yapsaydık.
Varsın ben'den iyi olsun arkadaş.
Kim iyi olsun.?
Çalışan, üreten, arın terleten, emek harcayan, her kim varsa.
Varsın ben'den senden iyi olsun.
Olurda zaten.
Kur'an'ı Kerim'de:
İnsan için çalıştığından başkası yoktur buyrulur.
Aklın yolu kaçtır diyen birine ne diyoruz.
Birdir demiyormuyuz.
Elli yumurta elli lira diyelim.
Yâni tanesi bir TL.
Yüz yumurta üretirsek, yumurta elli kuruşa düşmez mi.
Bunun için iktisat tahsili ne kadar gerekli bilmiyorum ki.
Bitirirken:
Hayal edeyim bâri.
Keşke şu anda Almanya başbakanı "Kerim" marka bir arabaya biniyor olsa diyorum.
Keşke şu anda Paris sokaklarında "Osman" marka arabalar dolaşsa.
Keşke şu anda Madrid caddelerinde "Abdullah" marka otomobiller tur atsa.
Malûm batıda arabalara mucidinin adı verilirmiş.
Ben'de o yüzden böyle isimler verdim.
Bakarsın bir gün o'da olur bizler görmesek bile.
Umitvar olalım diyorum.
Senden iyi olmasın dün bir adam gördüm....
Demeyelim diyorum.
Kalın sağlıcakla.