Eskiden dükkan içlerinde tam kapının karşısında arabça bir levha olurdu ve şöyle yazardı.
Er-rızk'u alellah.
Yâni:
Rızık Allah a aittir.
Veya, RIZKI veren Allah'tır.
Doğrumuydu bu hareket.
Niyete bağlı.
Müşteri avlamak için olursa hırsızlık için istismara girer.
Yok, sık sık hatırlamak içinse bir yere kadar.
Doğrusu; onu satıra değil, sadr'a (göğsüne) yazmaktır.
Rabbimiz, RAZZÂK-U ÂLEM'dir.
Âmennâ ve saddeknâ.
(İnandık ve tasdik ettik)
Yâni Allah kâinattaki her canlının rızkını verendir.
Çinlilerden Mekkelilere kadar.
Mideyi yaratan, midenin ihtiyacını ihmal edermi.?
Ama hocam demeye başlayanlara, biraz sabredin demek istiyorum.
Köyde yazın okul tatil olunca öküz güderdik.
Anamız hazırladığı azık'ı belimize bağlardı.
Veya omuzumuzdaki torbaya koyardı.
Genellikle yağlı ombaç olurdu.
Domates, salatalık (yani bostan) da ekstra.
Ombaç: gevrek şebitin tereyağı ve yumurta ile tavada çevrilmesine denir.
Gün boyu sırtında dolaştırsan ağzına girermi.?
Girmez efendim.
O sırtındaki rızkın mideye ulaşması içinde çaba gerekir.
Öküz güdüyoruz ya daha ne.
O, onun sırtındaki torbaya girmesi için olan tarafı.
Sırtındakinin ağzına girmesi için yine emek vermek gerekir.
Önce zahmet, sonra rahmet denmiştir.
Değişmeyen genel kâide budur.
Kur'an'ı Kerim'in 123 yerinde rızk kelimesi geçer.
Pek çok âyette şöyle der Rabbimiz:
"Allah dilediğine bolca, dilediğine miktarlı (ölçülü) verir".
Neden öyle yapar denmez,
Denmemelidir.
Niçin.?
Hikmetinden sûâl olunmazda onun için.
Teşbihte hata olmasın.
Şoföre niye gaz'a veya fren'e basar Aceba denirmi hiç.
Peki rızık istemelimiyiz.?
Evet istemeliyiz.
Hani rızka kefildi.?
Yine kefil.
Annesinden yeni doğan bebek, rızkını annesinin göğsünde hazır buluyor.
Hem de iki gün önceden.
İşte sana kefil.
E şimdi sen bebekmisin.?
O ,o zamandı.
Şimdi hem istiyeceksin hem çalışıp çabalayacaksın.
Ne kadar ve nasıl isteyeceğiz.?
Muallimimiz (peygamber efendimiz)
nasıl istemişse öyle.
Şöyle istemişler (sav.)
"Allah'ım Muhammedin ailesine kifayet miktarı rızık ver."
İşte böyle.
Nasıl.?
Ve rizkan vâsia. desek olmazmı.
Yâni bolca istesek.
Olur ama sünnet üzere olmaz. biiiiir.
Sen ne kadar istersen iste o ne vereceğini bilir. İkiiii.
Her asansörun bir çekeri olur bilmezmisin.
Ve arnında yazar.
Fazlası tehlikelidir.
Zorlamaya gelmez.
Çalıntı mal,
Zimmete geçirilen mal,
Haksız ihale malı,
Al takke ver külah malı,
Vs.vs.vs. mallar rızıkmıdır.?
Evet rızık olmaya rızıktır.
Ancak haram oğlu haram rızıktır.
Hesabı ve azabı vardır.
Bu arada rizk'ın tarifini unuttum.
Özür dilerim.
Rızık:
Kısaca," Faydalandığımız herşeydir."
Hattâ maddi manevî.
Bir'de mânevisimi var.
Var elbette.
Biz koyunmuyuz arkadasım.
Elbette manevî açlık diye birşey var.
Şooo hücrenin en ücrâ köşesinde,
eli ve dili kıpır kıpır eden, beli bükük dede ne yapıyor sanıyorsun.
Bu tarafa dalarsak uzun gider.
Tahammülü zorlamayalım.
Duanın makbulu Esmâul Hüsna ile yapılandır denmiştir.
O zaman başlıyoruz.
Yâ RAZZÂK...
YÂ RAZZÂK..
YÂ RAZZÂK...
Unutmayalım Allah'ımız işiten ve haberdar olandır.
Sağlıcakla kalınız.