El cevab:
Yüce yaratıcı emrettiği için.
Başka.?
Başkası yok aslında.
Fakat o müslüman oluşun altını doldurmak gerekiyor.
Müslüman olmak, sorumluluk almak demektir.
Kur'an'ın muhatabı olmak demektir.
Örneğin asker olmakla sivil kalmak aynı değildir.
Aynen öyle de, müslüman olmakla biz:
Kurallı yaşamı kabullenmiş olduk.
Meselâ:
Helalle yetineceğiz dedik.
Harama el sürmeyeceğiz dedik.
Hattâ şüpheliden kaçınacağız dedik.
Kur'an'ı Kerim'deki hükümlere uyacağız diye söz verdik.
Müslüman olmakla biz:
Peygamber efendimizin öğretmenliğinde öğrenci olduk.
Onun izinden yürüyeceğiz dedik.
Dünyada şerre engel olacağız dedik.
Adaleti ayakta tutacağız dedik.
ZÂLİMe karşı duracağız, MAZLUMUN yanında olacağız dedik.
Ayrıca biz:
Göz yaşı silmek için.
Yetim başı okşamak için.
Fitne fesadı defetmek için.
Yeryüzünde sulhu tesis etmek için.
Sömürüye engel olmak için.
Müslüman olduk.
Yok'sa cennete girmek için.
Cehennemden kurtulmak için.
İtimad etsinlerde mal mülk sahibi olalım diye İslam'ı kabullenmedik.
Onlar Kur'an'a uygun yaşamın getirisidir.
Fakat ana gaye değildir.
Esas maksad Hakk'ın rızasıdır.
Peki biz bu noktada ne durumdayız.?
Sorumluluğumuzun ne kadar farkındayız.
Bizim şahsımızda insanlar ne görüyorlar.
Sevdirebildikmi yüce dinimizi.
Yok'sa dilimizde olanla, halimizde görünen farklı mı.?
Bu sorular karşısında;
Kafamız rahat, içimiz huzurlumu.?
Yok'sa sürekli kural ihlâli yapıp, devamlı affetmi diyoruz.
Evet Allah'ın affı bir gerçek.
Fakat garanti değil.
Akıllı insan:
Af çıkar diye suç işleyen değildir.
Karnesinde kırık getirmemeye gayret edendir.
Temiz sicil sahibi olmak için uğraş verendir.
Umutsuz olmak dinimizde yoktur.
Ancak peygamber efendimiz sav.min öz kızına tenbihi vardır.
"Ben'im peygamberliğime güvenip kullukta kusur yapma" diye.
Ayrıca zilzâl sûresinde;
"Kim zerre miktarı hayr işlerse karşılığını bulacak.
Kimde zerre miktarı şer işlerse karşılığını bulacak " buyrulmaktadır
Yine peygamber efendimiz sav.
"Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz." buyururlar.
Gayri müslim gibi yaşayıp, müslüman gibi ölmeyi beklemek fazla akıl kârı gibi görünmüyor.
Öldükten sonra dirilmek pek aklıma yatmıyor diyen birine şöyle demiştim.
Kumdan cam yapan fabrika, kırılan camdan haydi haydi cam yapar.
Bir defa yaratan ikinciyi neden yaratamasın.
Bilgisiz İslam yaşamak,
gözü kapalı meyve seçmeye benzer.
Dinimizde amel mühim, ilim( bilgi) ehemdir.
Cehalet dinin ve dindarın baş düşmanıdır.
Bilmediğini bilmemek, ayrıca acınası bir haldir.
Bu kısa makalede ancak bu kadar.
Bu dünyada bile herkes aldığı lokmayı kendi ağzına götürüyor.
Dedem müftüymüş,
amcam hocaymış deyip eli boş dünyamızı değişmeyelim derim.
Dervişlik dedikleri hırka ile tac değil.
Gönlün derviş eyleyen hırkaya muhtaç değil.
Kalın sağlıcakla.