Yıllar önce duymuştum.
Günlük tutulur ve "Sevgili günlük" diye başlanır diye.
Bu benim ilk günlüğüm olacak.
Biraz gecikmeli cinsinden.
Haydaaa..
Hangi gecikme hocam,
dediğinizi duyar gibi değilim,
Duyuyorum.. hattâ,
Ayıpladığınızı hissediyorum.
Ancak günlüğe yazacak hayat yaşattılar da bizmi yazmadık.
Günlüğüm ,
Kusura kalma, inanki ben hem masumum, hem mahcubum.
Anlatayım:
Ben onbeş yaşımda kurtuluş harbinin içinde buldum kendimi.
Mübarek vatan topraklarını taklitçilerden (Tabir merhum Erbakan'a aid) kurtarmak için paçaları bir sıvadık,
6 Eylül 1980 Kudüs mitinginde, Konya'nın altını üstüne getirdik.
Altı gün sonra,
12 Eylül 1980 darbesi geldi.
Meğer biz fazla sallamışız konyayı.
Öyle sallanmaz böyle sallanır dedi Eloğlu.
Hanya yı konyayı gösterdiler ülkeye.
Bir geldiler pir geldiler.
O gün bugündür paçaları da sıvalı unutmuşuz.
Ha bugün ha yarın derken, dün aynanın karşısına geçip bir baktım ki ne göreyim.
Yorgun bir muharib ihtiyar.
Dedim ki:
Her zaman galibtir, bu yolda mağlup.
Ölmek var dönmek yok, Allah yolundan.
Kafam yorgun,
Kalbim yorgun,
Kalıbım yorgun,
Hâsılı topyekûn yorgun bir aksaçlıyım.
Hani şarkıda deniyor ya:
Yorgunum dostlarım yorgunum artık.
Vefasız yıllara, dargınım artık.
Ben yıllara değil ama,
Vefasız insan sandıklarıma dargınım.
Şimdilerde nemi yapıyorum.?
Hayal kuruyorum.
Sa. Sa. Sa. Yazıyorum.
Olsayla, bulsa, bir araya bir gelse neler neler yapacağım.
Hattâ o zaman sana,
"Sevgili günlük" bile diyebilirim.
Lafa daldık, gündemi unuttuk.
Ben yıllardır haber bülteni izlemem.
Caminin önünde insan'lara kulak veriyorum.
(Azerbaycan diliyle kulak asıyorum.)
Eh cami önünde holding sahibi olacak değil ya.
SSK.emeklisi.
Bağkur emeklisi.
Ve memur emeklisi.
Bazen de emekli polis memuru oluyor aramızda.
En akıllımız da bu sondaki arkadaş.
O konuşurken diğerlerimiz konuşmamaya dikkat ediyoruz.
Yâni semp pazarı gezginleri.
Maruldan girip, turptan çıkan dişi dökük takımıyız biz.
Genelde hükümet yıkar hükümet kurarlar
ve bana sorar gibi yaparlar.
Sanki nikah,miras,namaz konusu.
Bazen kurmadan ezan okunur, hükümetsiz gireriz içeriye.
Coronada bahane oldu, bir buçuk metre arayla duruyoruz içeride.
Yâni dışarıdaki mesafe içeride de devam ediyor.
Günlük kardeş,
görüyorsun ben yoğunum.
Hiçbir işim gücüm yok.
Fakat aşırı yoğunum.
Senin adını haftalık olarak değiştiriyorum.
Ama söz veriyorum her hafta yazacağım.
Bugün Kasım ayının beşi.
Yağmur mu.?
O henüz yok, bulut var, sis var yağmur maalesef.
Sağlık olsun.
Terazi düzelirse.
Kul hakkı yenmezse.
Doğruluk cemiyete hâkim olursa.
Meyve sandığının altı üstü.
Tezgahın önü arkası aynı olursa.
Yetim hakkı gözetilirse.
Vakıf hukukuna riayet edilirse.
İnanıyorum ki yağmur ve kar bolca yağacaktır.
Bunları yapmadan bolca dua etsek olmaz mı.?diyenler var.
Ediyoruz olmuyor.
Günlüğüm,
pardon sevgili haftalığım.
Şimdilik hoşçakal.
Haftaya görüşmek üzere.
Sizde sağlıcakla kalın saygıdeğer arkadaşlarım.