Arşa çıkarken.
Yeri göğü inletirken.
Her an başlarına inecek bombayı beklerken.
Kendime insan demeye utanıyorum.
Yer yarılsa da içine girsem diyorum.
İşin doğrusu:
Oturduğum yerden dua etmeye de yüzüm yok.
İnanmadığım duayı niye edeyim.
Çünkü çare zulme mâni olmak.
Dua etmek en son iş.
O'da imanın en zayıf noktası.
Gösteri yaparak Filistin’de zulüm biter mi?
Gıyabi cenaze namazı ile kendimizi ikna mümkün mü?
Belki de benim aklım ermiyor.
Elli küsur İslam ülkesinin yarısı petrol zengini.
Bir hafta batıya, hatta bize petrol satmasınlar.
Görün dünyanın hâlini.
Vaktiyle yaptılar bunu.
Dünya bisiklete talim etti.
Herkes şunu diyor.
İsrail zulüm yapıyor.
Ha şunu bileydiniz.
İsrail’in bizde satılan ürünlerini gördüm önceki gün.
Hepsi bizim alamayacağımız kadar pahalı ürünler.
Şimdi hepimizin evinde üçer beşer vardır onlardan.
Yahu çatlayacağım sinirimden.
Allah'ım bizi böyle sınava tâbi tutuyor.
Bilmiyorum ama bizim hesabımız kolay olmayacak.
Ben kendimi affetmiyorum ki.
Herkes en güçlünün gözünün içine bakıyor.
Aslında bizim cenaze namazımızı kılacak birileri lazım.
Tam elli yıldır hep aynı fotoğraf.
Yüz yıl önce dünya ülkemizi pay etmiş.
Anadolu insanı kürek sapıyla çil yavrusu gibi dağıtmış.
Herkesi hudut dışına sürmüşüz.
Bugün yine aynını yapmak isterler.
Fakat dirgeni yiyen sıpa yanaşamıyor sapa.
Bitirirken demek isterim ki.
Her şeyin doğrusunu bilen büyüklerimiz bir hesap yapıyordur diye ummak istiyorum.
Kalın sağlıcakla.