O benim işte.
Ben bir Milliyetçi miyim?
Evet.
Hem de su katılmamışından.
Arı duru, saf, katıksızından.
Fakat bir acı durum var.
Ben nesli tükenmekte olan bir milliyetçiyim galiba.
Nereden mi biliyorum.
Etrafıma bakınca hiç rastlamıyorum da oradan biliyorum.
Nasıl yani.?
Anlatayım.
İnternete sordum milliyetçiliği.
Ulusalcılık diyor.
Onu biliyoruz kardeşim dedim.
Mensubu olduğu milleti sevmek diyor.
Onun ilerlemesi için çalışmak diyor.
Tamam onu da biliyoruz.
Ulusalcılık deyince aklıma geldi.
Biz'de solcu milliyetçiye ulusalcı, sağcı ulusalcıya milliyetçi denir.
Hepsi bu.
Efendim kişi kavmini sevebilir.
Ve bundan ötürü kınanamaz.
Anlaştık.
Meselâ:
Ben herkesin babasına hürmet ederim.
Saygıda kusur etmem.
Fakat kendi babamı, daha fazla severim, sayarım.
Ancak bu benim babamın haksızlığını görmezden geleceğim anlamına gelmez.
Bir Japon’la babam davalı olsa ben haklıdan yana olurum.
Ben'im insanlığımın ve İslamlığımın gereği budur.
Ben hak milliyetçisiyim.
Peki takım tutarmıyım.
Hem de nasıl.
Hangi takımı meselâ?
Çalışkan, gayretli, dürüst, disiplinli oyuncuların takımını tutuyorum.
Örneğin; eliyle attığı golü, görmeyen hakeme varıp:
Ben bunu kafamla değil;
elimle attım diyen oyuncunun takımını tutuyorum.
Ben üç puan kazanmak yerine,
gönül kazanmak istiyorum diyen arkadaşın takımını tutuyorum.
Hocam yani sende hani.
İşte başta söyledik ya.
Neslimiz kurudu dedik ya birader.
Peki bu kafayla parti tutuyor muyum?
Tabii ki.
Hangi partiyi meselâ?
Anlatayım.
Kendi partisindeki şeytana melek demeyen,
Başka partideki meleğe şeytan demeyen partiyi tutuyorum.
Yâni nerede olursa olsun.
Meleğe melek, şeytana şeytan diyenlerin partisini tutarım.
Veya şöyle söyleyeyim.
Düne kadar dergahta, bargahta, mecliste ve meydan da kendilerine olmadığı söyleyen adam;
bugün size katılmak istiyorum dediğinde:
Bir dakika hemşerim.
Burası dingonun ahırı değil.
Git o meydana, çık ahalinin huzuruna deki:
Benim eski konuştuklarımın aslı astarı yoktu.
Şimdi Allah'ımdan af, sizden de özür diliyorum de.
Ondan sonra görüşelim.
Buraya öyle kirli paslı girilmez diyen partiyi tutuyorum.
Biz'im partimiz bir evin misafir odası gibidir.
Pırıl pırıl olmayan giremez diyen partiyi tutuyorum.
İşte bu manada milliyetçilikte üstüme yoktur.
Hocam bu kafayla tövbe tövbe.
Sen iki arada bir derede...
Değil mi yani.
Haklısınız o yüzden partisiz kaldım ya.
Olsun şurada çoğu gitti azı kaldı.
Eskiden partiliyken aleyhlerinde veryansın ettiğim arkadaşlar haklarını helal ediverirlerse rahat rahat ölebiliriz diye düşünüyorum.
Nasıl.?
Ben'im milliyetçiliğimi pek parlak bulamadınız galiba.
Ne yapalım biz'im tezgâhta bulunan bu.
Alan alır, alınmayan biz'e kalır.
Sağlıcakla kalın.