Hareket eden her şeyin bir zıvanası vardır.
Mütercim Asım Efendi’nin (ö: 1819) Kamus tercemesinde eski su değirmenlerinde değirmen taşını çeviren milin alt ucunun girdiği bir demir çukur vardır ve o mil, o deliğin içinde suyun baskısıyla döner.
Herhangi bir sebepten o mil, o çukurdan çıkarsa “mil zıvanadan çıkmış” denir.
Eski evlerde kapıların menteşe görevini yapan demirler de aynı demir çukurun içinde kapıya göre döner.
Pencerelerin dışına güvenlikli olsun diye takılan demir parmaklıkların uçlarının alt, üst, sağ ve soldaki duvarda içine yerleştikleri çukurlardır.
Parmaklıklardan biri yerinden çıkarsa zıvanadan çıkmış demektir.
Zıvanadan çıkan demir parçası, güvensizliği beraberinde getirmiş demektir.
İnsan da zıvanadan çıkar.
İnsanın zıvanası aklıdır.
Aklının zıvanası ise aklı yaratan Allah celle celalühün seçip bize gönderdiği İslam dininin hudutlarıdır.
Türkçede kullandığımız, “İnsan, haddini bilmeli” deyimimizde vurgulanan Rabbimizin bize belirlediği sınırları aşmamamızdır.
En uzak yıldızları yaratan, yörüngesinde döndüren Allah celle celalühün bize bildirdiği sınırları kabul etmeyenler, zıvanadan çıkanların çizdiği kriterler içinde sızlanıp duruyorlar.
Her doğan çocuğun fıtratının İslam’a yatkın olduğunu ayet-i kerime haber verirken:
“Sen, her türlü şirke meyletmekten (Hakkın kuvvetle olduğuna inanan insanların koyduğu kriterleri yaratan Rabbinin kelamına tercih ederek kendine put adamlar üretip kendini köle halinden) arınmış olarak, yüzünü dine doğrult. Allah'ın fıtratına (yaratmasına) ki, insanları onun üzerine yarattı. Allah'ın yarattığını değiştirmek yok. İşte doğru din budur. Ancak insanların birçoğu bilmezler” buyurur. (Rum süresi ayet 30/30)
Sevgili Peygamberimiz de:
“Her doğan çocuk (İslâm) fıtratı üzerine doğar. Sonra anne-babası onu ya Yahudi, ya Hıristiyan veya Mecusî yapar” buyurur. (Buhari, Sahih, cenaiz 80-92, Müslim, Sahih, Kader 25, Tirmizi, Sünen, Kader 5) Hadisiyle haber verir.
Zıvanadan çıkmış insan görmek isterseniz hemen internete “ABD Başkanı Biden” yazın ve suratına dikkatle bakın.
Veya “Trump” yazın, “Netanyahu” yazın ve bakın.
Bunları seçenler de zıvanadan çıkmışlar ki, ılımlı birini seçmiyorlar
Bir de bunların şehit ettiği “İsmail Heniyye” yazın.
Suratlar, o güne kadar aldıkları eğitimin yansıdığı yerdirler.
Çocukların günahsız olduğunu Sevgili Peygamberimiz haber verir.
Beyaz sarayda doğan, kızıl sarayda doğan bütün çocuklar günahsızdırlar.
Zamanla annesi, babası ve eğitim kurumları, çocuklarına üç tanrı inancını çakmaya çalıştılar ama “çatal kazık” gibi geçmedi, aklı verenin sınırlarını aşmışlar, zıvanadan çıktıkları gibi akıl zıvanasından da çıkmışlar ki, bir varil petrolü bin insana değişmeye, bir elmas parçası için bin zenciyi yok etmeye, onları kirletmeye, zıvanadan çıkarmaya, şirretleştirmeye, kavgacılığa, sömürerek semirmeye ve geniş ufuklarını yalnız ekonomiye ve silaha çevirerek daraltmaya çalışırlar.
Dikkat ediniz, halkı Müslüman olmayan ülkelerde zıvanadan henüz çıkarılamayan üniversite gençliği, işgalci İsrail terör örgütünün yaptıkları zulümlere tepki gösterirken zıvanadan tam çıkmış yaşlı politikacıları, o canilere hem istihbari bilgi vererek nerelerin nasıl vurulacağını haber verirken, o öldürme, yok etme silahlarını da eline tutuşturuveriyorlar.
Akıl zıvanasından insanları yavaş yavaş uyuşturucuya alıştırır gibi alıştırıyorlar.
Bazı bünyeler kolay teslim olmadığı gibi bazı akıllar da doğruyu eğitim sisleri arasından hayal meyal görüyorlar.
Diyanethaber.com’un yazdığına göre:
“2024 Nobel Barış Ödülü'nün verildiği Japon nükleer silahlarla mücadele kuruluşu Nihon Hidankyo'nun eş başkanı Hiroşima’dan kurtulan Toshiyiku Mimaki, "Ödülü Gazze’de çalışan insanlar almalıydı.
Gazze'de kanlar içindeki çocuklar ebeveynleri tarafından taşınıyor. Tıpkı 80 yıl önce Japonya'da olduğu gibi" dedi” demiş.
İslam’ın hudutlarını aşanlardır bu günyayı cehenneme çevirenler ve yarın ahiret gününde kendi yetiştirdikleri çocuklarının da kendileri gibi zalim, gaddar, kan içici olarak cehenneme girdiklerini gördüklerinde “Eyvaaaah” diyecekler ama faydası olmayacak.
Gelin, “Eyvaaaah demeden Allaaaah” diyelim.