İstanbul’da tanıdığım bir arkadaşım, Sur içindeki dükkânına gitmek için, her sabah erkenden kalkar, sabah namazını kılar, yola koyulur.
Surların dibindeki kovuklarda geceleyen kimsesizlere, fırında en ucuz ekmekten alır, içine biraz peynir koyar, bir termos da çayla onların gönlünü alır ve zamanında işine koyulur.
İtirazcı- Kaç kişiyi doyurabilir ki…
- Sen de diğerlerini doyur.
Onun öyle bir itiraz damarı yok.
Yıllardır yapmaya devam ediyor.
Gücü de ona yetiyor.
***
Ev aidatının on bin, yirmi bin, elli bin lira olan evlerde oturanlar, “Memlekette fakir yok ki” diyenler, sitenize girerken kapınızın açılıp-kapanmasını sağlayan, sizin emniyetiniz için görev yapanlara bakınız.
Dikkatle bakarsanız, alnındaki “Fakir” yazısını görürsünüz.
Öyle bir sitede oturan bir bayanla site görevlisi arasında geçen konuşmayı anlattı birisi.
Bayan, girişte çalışan görevliye bir gün kaç lira ücret aldığını sorup öğrendiğinde, “Benim köpek masrafından daha az alıyorsun” demiş.
***
Kiracı veya ev sahibi olarak kaldığınız site başkanıyla bu gün görüşünüz ve “Aidatı ödemede veya ev masraflarını ödemede zorluk çekenler için bir fon ayıralım, dileyenler diledikleri kadar yardım edip onlara katkıda bulunalım” teklifini götürünüz veya kendiniz kendi görevinizi yapınız.
***
Değerli bir din âlimi, bir gün kızının bir tas çorbayla evden çıkışını gördüğünde, nereye gittiğini sorar, kızı da sitenin girişindeki görevliye Ramazan ayında İftar çorbası götürdüğünü söyler.
Babası, dön geriye, evimize gelenlere çorba verdiğin o kıymetli tasa koyacaksın. O değerli tepsinin içinde, peçetesi, suyu, çatal ve kaşığı en değerli olanlardan koyacaksın ve verirken havalı olmayacaksın, anlamında güzel şeyler söyleyerek gönderdiğini daha önce yazmıştım.
Yardım için, Ramazan ayını beklemeyin.
Ramazan ayında öğün iki, diğer on bir ayda üç öğün var.
***
Dört inanmış adam, bir araya gelmişler ve ilçenin bütün mahalle ve köylerini dolaşarak, ilköğretimden mezun olanların birincilerini, ikincilerini ve üçüncülerini hedefe alarak, İmam-Hatip okuluna kaydettirmeye başlamışlar ve başarmışlar.
İllerindeki İmam-Hatip öğrencisinin sayısından fazla öğrencinin bütün masraflarını da karşılamaya devam ediyorlar.
Siz de bulunduğunuz il veya ilçede bunu yapabilirsiniz.
***
İslami kesimden uzak yaşadığı halde “Müslümanım” demekten keyif alan ama hiçbir bilgisi olmayan insanlarımız var.
Bunlarla temasa geçip başta Kur’an okumasını anlamını ve ilmihal bilgilerini ücretsiz olarak öğretebilirsiniz ve bu yaptığınız eğitim işini kimseye söylemeden yapmalısınız.
Açıklama işini o kişinin kendisi yapsın. Bu işleri yapan bazı arkadaşları dinleyince solmaya yüz tutan umut çiçeklerimin üzerine çiy düşüyor.
***
Bu yaşa gelinceye kadar haram yiyen kişiler, haramiliği bırakmakla kalmasınlar, kimlerin hakkını yemişlerse onları ziyaret ederek güçleri oranında sahiplerine bu günkü değerinden haklarını geri versinler ve af dilesinler.
Bu yapılan bir taraftan tebliğdir, bir taraftan tevbedir.
***
Birilerini yanlış yollara çekmişseniz ve şimdi pişmansanız, yalnız pişmanlık yeterli değildir.
Kimleri yanlış yola çekmişseniz ulaşabildiğiniz kadar onlara ulaşmaya ve yanlış yoldan döndürmeye çalışınız.
“Yüzüm yok” demeyiniz. Ahirette yüzleşmek daha tehlikelidir.
***
Dernek başkanları, vakıf başkanları, ticaretle uğraşanlar, yakınınızdaki camiyi Kur’an kursu yapabilirsiniz.
Ben denedim, maddi durumları iyi olan iki kişi, liseye giden iki çocuklarına her gün akşam namazı ile yatsı namazı arasında Kur’an öğretmesi isteğine imam olumlu bakmamış.
Ben de onlara “İmama deyin ki, bu iki çocuk için ayda iki bin lira vereceğiz. Ayrıca okuttuğun her öğrenci için yüz lira vereceğiz deyin” dedim, dediğimi yapmışlar, imam seksen öğrenci bulmuş ve her ay on bin lira alıyor.
***
Emekli imam ve öğretmenler, emekli bir öğretmen gibi yapınız. Emekli öğretmen cebine bir avuç kuru üzüm koyuyor, her gün okula gider gibi tren istasyonuna gidiyor.
Kara trenden indirimli biletini alıyor, üç saat ilerdeki şehre varıncaya kadar makinistten başlayarak her kompartımana girerek onlara otuz iki farzı saydırıyor.
O şehirde iniyor, tekrar dönüş biletini alıyor ve üç saatlik dersini yine devam ettiriyor.
Siz de yapabilirsiniz. Bilet parasından başka para harcamamaya dikkat ediyor.
***
Borçlarınızı zamanında, sabahın erken saatinde ödeyiniz veya bir gün önce ödeyiniz.
Alacaklı olduğunuz kişi, zamanında ödeyememişse o günlerde onun evinin önünden veya işyerinin önünden geçmemeye ve ona görünmemeye dikkat ediniz.
Siz sıkıntıya düşmeyecekseniz, ona zaman tanıdığınızı bildiriniz ki, rahatlasın. Rahatlatırsanız, kabirde ev mahşerde rahat olursunuz.
***
16 evde kiracı olarak oturdum, hiç birinin kira parasını, ayın beşinden sonrasına bırakmadığım için, hepsiyle dostluğumuz devam eder.
1969 da evlenip ilk kiracı olarak evine girdiğim hanımefendinin felç olduğunu duydum yıllar sonra evinde ziyaret ettim.
Zenginken fakir düşenleri de görünüz, gözetiniz.
Aç insanın dinine, rengine, ırkına bakmadan yardım ediniz.
Doğruluktan ayrılmayınız.
Doğruluğun ölçüsü Allah’ın Kitabı, Rasülünün Sünneti olsun.
Doğruluğunuzun zararı kendi aleyhinize, anne ve babanızın aleyhine, akrabalarınızın aleyhine bile olsa doğruluktan ayrılmayalım.