Sahabe-i kiramın değeri, kalitesi, fazileti, başarısı, ihlası, samimiyeti, hocalarının Muhammet Mustafa sallallahü aleyhi ve sellem olmasındandır.
Tabiinin değeri de Ashab-ı Kiram’ın talebesi olmalarından gelir.
Tabiinin en değerli öğrencilerinden Hasan-i Basri rahmetullahi aleyh, öyle bir söz sözler söylemiş ki, (onlara “Maktu’ Hadis” denir) 1400 yıl kitaplarda, dillerde, gönüllerde, hayatta yaşamaya devam ediyor.
Tabiinden sonrakilerin değeri de hocalarının tabiin olmasından kaynaklanır.
Yani, talebenin değeri, hocasından gelir.
Bazı değerli hizmetleri olan üstatlar hakkında bilgi verilirken, hocalarının kimler olduğu önemle yazılır ve söylenir.
Günümüzde böyle yapan çok değerli öğretmenlerimiz vardır.
Telefonunu bu işlerde kullanırlar.
Verdiği ödevi yapıp yapmadığını, ezberleyip ezberlemediğini telefonla arayıp nasıl yapacağını öğreten ve böylece denetleyen hocalarımız eksik değil.
Ama derse beş dakika geç gelen öğrenciyi sınıfa almayan öğretmeyenler de olduğunu duyuyoruz.
Beş dakika gelemeyen öğrenci, dışarda veya kantinde geçen ve geri getirmek de hiçbir devletin gücünün yetmediği o zamanı nasıl telafi edecek?
“Akşam telafi etsin” denemez. Akşam yapacağı görevi ihmal etmeden yapamaz.
Derste anlattığı her kelimenin, annenin çocuğuna sunduğu sütünün damlası gibi görse öğrenciyi almazlık yapamaz.
Çocuğu birkaç aylıkken ölen annenin ölüm acısının yanında göğsünde biriken sütün dolup onu rahatsız etmesi, göğsünü acıtması vardır.
Hocalar, öğretmenler, sınıfa en erken girip sağıma hazır anne gibi bilgi sütünü alacak çocuk arar gibi öğrencisine dakika değil saniye bile boşa geçirtmeden annenin çocuğunu kucakladığı, bağrına bastığı, şefkat ve merhametle sütünü sunduğu, sunarken yüzünde mutluluk gülleri açtığı gibi olmalı eğitimcilerimiz.
Sütün içinde zararlı hiçbir karışım maddesi yoktur.
Siz de saf bilgiyi verin ve nasıl uygulanacağını gösterin.
Yapay, sanal, uydurma bilgi ve fikriler yerine çocuğu yaratan Allah celle celalühün anneye de tabii süt verdiği gibi kâinatın/evrenin yorumu konusunda yaratanın lütfettiği bilgiyi sunun, sütün içine zehir katar gibi gâvurluk karışımı yapmayınız.
İnternette, bir üniversitede verilen bir tezin adı “Kur’an’da …” konulu tezi açtım, bir kısmını okudum, Kur’an-ı Kerim’den iki ayet almış ve iki yüze yakın Batılı kaynaktan görüş almış. Yazık... Onaylayanlara yazık.
Sevgili Peygamberimizin hep yanında olmaya çalışan Ebu Hüreyre, Enes bin Malik gibi sahabe, Sevgili Peygamberimizin hep gülümser bir halde olduğunu haber verirler.
Sevgili Peygamberimiz, rahmet peygamberi Hazreti Muhammet sallallahü aleyhi ve sellem, zamanın ve sıhhatin değerini bize bildirirken bakın ne buyurmuş:
Sevgili Peygamberimiz:
“İki nimet vardır ki; insanların birçoğu bu iki nimet konusunda aldanmaktadırlar:
1- Sıhhat, 2- Boş zaman” (Buhari, Sahih, K. Rikak, bab 1)
Sahip olduğumuz en değerli hazinemiz, sağlık ve zaman.
Sağlığımızı ve geçen her saniyenin kıymetini bilmeli ve o zamana ait görev yerine getirilmeli.
Beş dakika geç gelen öğrenciyi dışarıya atan öğretmen, doğurduğu çocuğu dışarda duran çöp bidonuna atan gibidir.
Çocuğun gönül gözüne çatık kaşlarla taş atan gibidir.
Çatık kaş ve attığı taşla aslında kendi gönlünü taşlaştırmaktadır.
O taşlaşan kalple evinde, otobüste, metroda, tramvayda her yerde herkesi etrafından uzak tutma huysuzluğu taşımakta ve etrafa bu huysuzluğu yaymaktadır.
Derse gelemeyen öğrencisinin evine kadar gidip neden gelemediğini öğrenip derdine çare olan hocaların benzeri günümüzde de vardır.
Hacı Ali Kap merhumun Konya’da herkes tarafından sevilmesinin temellinde, bilgi sütü verdiği öğrencilerini, annenin çocuğunun elbisesine, patiklerine, kafasına giydiği her şeyi tamamladıktan sonra kucağına alıp süt verdiği gibi, öğrencilerinin ayakkabısından elbisesine, bodrumlarda ısınmalarına kadar ilgilenmesi ve idare tarafından haksızlığa uğrayan öğrencilerini savunması vardır.
Öğrencilerinin ezberlemesi gereken süreleri, telefonla kontrol eden, bir ayeti ezberlemişse onu dinleyen ve bir saat sonra tekrar dinleyeceğini söyleyerek hepsini takip eden öğretmeni, daha önce yazmıştım.
Emekli olduktan sonra da durmayanları biliyorum.