Yeri, göğü, denizleri, yıldızları, çiçekleri, böcekleri yaratan Rabbimiz, bütün bu yarattıklarını bir ölçü, mizan, denge üzerine yarattığı gibi, insanların adalet havası içinde yaşamaları için de Kur’an-ı Kerim’ini indirmiş.
Elmanın daldan düşmesi ve yere etki etmesinin hesaplarını yapan bilim adamları, dengesiz, ölçüsüz, mizansız hiçbir şey yaratılmadığını söylüyorlar.
Kur’an’ın harfleri, kelimeleri, ayetleri ve harflerin, kelimelerin ve ayetlerin dizilişleri üzerinde araştırma yaptıklarında yine yanı dengenin, mizanın, ölçünün olduğunu söylemişler.
Hazreti Âdem aleyhisselam döneminde insanlara, hayvanlara, bitkilere, ağaçlara ve her şeye hayat veren suyun bile ölçülü olduğunu, o zaman nasıl faydalı olduysa bugün de faydalı olduğu ve zaman aşımına uğramadığı gibi, Hazreti Âdem aleyhisselamdan Hazreti Muhammet aleyhisselamların hepsine Rabbimizin indirdiği iman ayetler aynen devam ediyor. Zaman aşımına uğramıyor.
Yeme, içme, giyinme ve barınmada gıdalarımızın taşıdığı gıda değerlerini bilmekle beraber, onları kullandığımız takdirde, yani ekmeğin gıda değerini bilmek yeterli değil, onu yersek bize faydalı olduğu gibi, Kur’an ayetlerinin yalnız harf, kelime, ayetlerini hayatımızda uygularsak faydalı olur.
Sevgili Peygamberimiz, kendisine indirilen her ayeti arkadaşlarına tebliğ ediyor, o ayetin nasıl uygulanacağını da gösteriyor.
Peygamberimizin, kendi ailesi için Rabbimizin indirdiği ayette:
“Ey Peygamber kadınları, sizden kim, açık bir hayâsızlık yaparsa ona azap ikiye katlanır. Bu Allah'a çok kolaydır.” (Ahzab süresi ayet 33/30)
Sevgili Peygamberimizin, “En güzel örnek” olduğunu Rabbimiz haber verdiği gibi, O’nun ailesinin de sıradan olmadığını, yaptıkları hataların, günahının iki kat olacağını haber verir.
Bu ayete göre günümüzde İslam hakkında bilgilerimizin oranına göre yaptığımız iyiliklerle kötülüklerin sevap ve günahları bilgisi az Müslümanlarla aynı olmayacağına da işaret etmekte.
Onun için önde ve gözde olan değerli ilim adamlarımız, siyasilerimiz, sanatçılarımız, Müslüman oldukları için İslam’a göre yaşayabilmek için hem öğrenmeli hem öğrendiğini değer verdiği ilim adamının yaşadığı şekilde yaşamaya çalışmalı.
Tabiatta bizim için yaratılan her şey daha fazla tenimize faydalı olur.
Maddi gıdalar, maddi olan tenimizi ayakta tutarken, yine maddi olan haram yiyecek, içecek ve giyecekler manevi hayatımızı mahvettiği gibi maddi hayatımızı da içkinin insanın iradesini elinden aldığını, trafik kazalarında ve insanlara karşı yaptıkları kötülükle biliyoruz.
Kur’an’ın emir ve yasaklarına uymak, insanın hem tenini, hem canını sağlıklı kılmak içindir.
Yaratılan herkesin teni canına uygundur; canı da tenine uygundur.
Bu ikisi arasındaki denge, insanın insana ibadet etmeye başlamasıyla bozulma da başlar.
Hâlbuki tenimizi ve canımızı yaratan, bizi yalnız Allah’a kulluk yapmak için yaratmıştı.
Biz yalnız tenimizi ve canımızı yaratanın emir ve yasaklarına O’nun gönderdiği peygamberinin anladığı ve uyguladığı şekilde uyarız.
Allah’ın emir ve yasaklarına aykırı bir emir veya yasak, kimden gelirse gelsin onu reddederiz.
Allah’ın emir ve yasakları su gibi, hava gibi bizim hayatımızı diri tutacaktır.
Bütün peygamberlerin hayatında görüldüğü gibi 1400 yıllık İslam tarihinde de görülmüştür.
Şu anda düştüğümüz yere biz, kendimiz gibi her saniye havaya muhtaç insanları, ya korkudan veya kendimizden üstün görmekten dolayı Rabbimizin emri ve yasaklarından uzaklaşıp, onların kriterlerine göre hareket etmemizle beraber, hem maddi, ekonomik, fakirlik, hem manevi, ahlaksızlık, soygun, gasp, yaralama, öldürmelerle hem tenimiz, hem canımız acıyor.
Kriterlerine kayıtsız şartsız uyduğumuz canavarlar, evimizin önünde Müslüman kardeşimizi, babasını, annesini, çocuğunu paramparça ediyor ve biz, elimizi kaldıramıyoruz.
İlahiyat fakültesindeki hocalarımız, imam-hatip okullarındaki hocalarımız, bütün düz ve meslek liselerindeki her dersin hocaları ve Diyanet İşleri’nde görevli her hocamız, Allah rızası için, önce kendimize bugünden itibaren bir çekidüzen verelim ve İslam eğitimine ağırlık verelim.
İslami olmayan ilim yok.
Coğrafyacı, dağları, ovaları, dereleri, ormanları, denizleri anlatırken, “Bunları kim yarattı?” diye de bir soru sorunuz veya ödev veriniz.
Aynı şekilde kimya, fizik, matematik, biyoloji bütün ilimlerin hocaları, Allah rızası için bu ilim-amel seferberliğine bir başlayıverelim.