“Şu anda dünyadaki bütün Müslümanlar, Filistin için üzerine düşen görevi yapmıyorlar” demek, doğru olduğu kadar da yanlıştır.
Her Müslüman’ın sorumluluğu, sahip olduğu güçle sınırlıdır.
Rabbimiz, bize lütfettiği gücümüzün üstünde bizden bir şey istemediğini haber verir:
Sahip olduğumuz gücü kullanmada kusurumuz var demeyeyim, kusurumuz çok.
Ama iki milyar Müslüman’ın beş vakit namaz kılanları, günde beş vakitte kırk defa “Ğayril mağdubi aleyhim vele’d-Dallin /Allah’ın gazabına uğrayan Yahudilerle sapık Hristiyanların yolunu istemiyoruz” diyerek,
Cumadan cumaya namaz kılanlar da, senede 104 vakit, bayramdan bayrama namaz kılanlar da iki vakitte bu iki şer odağının yolunu istemediklerini ilan ederek, Yahudi ve Hıristiyanlara karşı uyanık olmaya ve tüm insanlığı uyandırmaya çalışarak onların şerrinden korumaya farkına varmadan çalışıyorlar.
Bizim görevimiz de, farkına varmak ve vardırmaktır.
Bütün imamlarımız, devamlı Fatiha’dan başlayarak namaz sürelerinin mealini değil tefsirini cemaatine okumaya bugünden itibaren başlayıverseler.
Bitince, baştan sona, Besmelenin Ba hafinden Nas Suresi’ni sin harfine kadar bir tefsirin hatmini yapsalar.
Türkiye için söyleyeyim, yüzde doksan sekizi Müslüman olan bu milletin gönlünde ve dilinde Allah’ın gazabına uğrayanlarla sapıkların yolunu istemediklerini Fatiha Suresi’yle tekrarladıkça,
İstiklâl Marşı’nda:
“Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
“Medeniyyet!” dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.” Kıtaları okullarda ezberletildiği sürece, “Bize canavar diyeni neden aramıza alım?” diyerek o canavarlar sürüsüne bizi katmamakla bize iyilik etmiş olurlar.
Denemediler değil, denediler.
Yirmi yıl Kur’an’dan ve onun Fatiha Suresi’nden uzak tutabilmek için yapmadık işkence, çıkarmadık kanun bırakmadılar ama başarılı olamadılar.
Halkımız, dil ve kulak yoluyla Fatiha ve İhlas/Kul hüvellahü Suresi’ni evlerde gizlice sessizce ezberlettiler.
Kıldığımız namazlarla da aslında biz Filistin’e yardım ediyoruz.
Yahudilerin, kendilerini Firavun ’un köleliğinden kurtaran Musa aleyhisselamı bırakıp Samiri’nin altından buzağıya tapmasıyla başlayan paraya tapma dinsizliğidir şu anda dünyada en fazla para kazandıran fuhuş, organ ticareti, insan öldürme… gibi hakiki Tevrat’ın yasakladığı “On Emir”e muhalefet ederek Allah’ın gazabını üzerlerinde hep hissediyorlar ama Lut aleyhisselamı inkâr edenler, üzerlerine taş yağdıracak bulut geldiği halde aldırmadan o ahlaksız ilişkilerine devam ettikleri gibi, bunlar da dünya insanının parasıyla oynamaya devam ederken, bütün kötülüklerin kaynağına su döken Filistin’deki Müslümanları yok etmeye çalışıyor.
Aslında Filistinli Müslümanlar, şu anda dünyanın başına bela olan sapıkların ve Allah’ın gazabına uğrayan Yahudilerin uçuruma doğru giden şer treninin en güçlü engelidirler.
Allah, yardımcıları olsun.
Allah, sapıklara da, gazaba uğrayanlara da hidayet versin. Amin.