Daha önceki bir makalemde, yüz elli kişilik bir salonda ders yaptığım üniversite öğrencilerine “Allah’ın nimetlerini sayamazsınız” ayetini açıklarken onlara şöyle sordum:
“En çok sevdiğiniz üç nimeti hatırlayınız” dedim ve beş saniye sonra tekrar sordum:
“İçinizde soluduğumuz hava nimetini hatırlayan oldu mu?
İki kişi el kaldırdı.
Hatırlamamanız normal, çünkü o Kerim olan Rabbimiz her nefes için bizden ücret istemiyor.
Hava da parayla satılacak olsaydı en pahalısı hava olurdu.
Çünkü aç ve susuz birkaç gün kalabiliyoruz ama dalgıçlarımızın en uzun kalabileni bile yarım saate varmıyor.
Siz hemen bir deneyin bakalım kaç saniye kalabileceksiniz.”
Ciğerlerimize çektiğimiz havayı hiç düşündük mü?
Ciğerlerimize her saniye bayram ettirdiğimiz havanın içine Rabbimiz yüzde 78 Azot koymuş, yüzde 21 Oksijen koymuş, yüzde birin içinde de Helyum, Argon, Neon, Ksenon varmış. Şu anda ilim âleminin buldukları bunlar. İlerde daha başka şeyler de bulunabilir.
O yüzde birin içindekilerin her birinin küçüklüğü ancak laboratuvardaki aletlerle görülebilir.
İşte o küçücük madde ile bizim hayatımızı her saniye devam ettiren Allah celle celalühtür.
Ve bu ince ikramın karışımı hazreti Âdem ve Havva anamıza kadar dayanır.
İnsanların aklına, beynine, nefsine, ruhuna para istemeden, iyi, güzel, devamlı, faydalı bilgiler sunmalı, bedenlerine de helal, temiz gıdalar vermeli ve sağ eliyle verdiğini sol elinden gizlemeli.
Karıncanın yazılımını da, filin yazılımını da yapmış Rabbimiz.
Süleyman aleyhisselamın orduları gelirken karıncalardan biri, karıncaları uyarmış:
“Karıncalar vadisine gelince, bir karınca: "Ey karıncalar, yuvalarınıza giriniz. Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesin." Dedi” (Neml süresi ayet 27/18)
Rabbimiz, bizi yaratmadan önce kıyamete kadar her şeyin yazıldığını haber verir:
“Yeryüzünde ve nefislerinizde bir musibet gelmişse, biz onları yaratmadan önce bir kitapta (yazılmış) tır. Şüphesiz bu, Allah'a çok kolaydır.” (Hadid süresi ayet 57/22)
“Onların yaptıkları her şey kitaplardadır.
“Küçük büyük hepsi yazılmıştır.” (Kamer süresi ayet 54/52-53)
Sevgili peygamberimi de yazılımın önceliğini haber verir:
Ubade bin Samit (R.A.) oğluna “Oğulcuğum senin başına gelecek olanın sana gelmeden, sana gelmeyecek olanın da sana gelmeyeceğine inanmadan sen imanın tadını alamazsın.
Ben Allah Rasülününden (s.a.v.) işittim; “Allah’ın ilk yarattığı aklemdir. Kaleme ‘yaz’ dedi.
Kalem, ‘Ya Rabbi ne yazayım?” dedi.
‘Kıyamete kadar benim takdir ettiğimi yaz’ buyurdu.
Oğulcuğum, ben Allah Rasülünden işittim, “Bu imandan başka şekilde ölen benden değildir” dedi (Ebu Davud, Sünen, K. Sünnet bab 17 Kader)
Cep telefonlarımız, dijital olan her cihazımız ayarlı bomba olduğunu ve bu silahı doğrultanın Siyonistler olduğunu yazıp-çiziyorlar.
Şeytanlaşanlar insanlar, bu tür yazılımlar yaparlar.
Biz, karşı savunma yazılımı yapalım ama hava gibi her akla, beyne, nefse, ruha hayat verecek hayatı yaratana döndürecek, Rabbimizin kelamından olan İslami ilimleri, hem sözlü hem tatbikatlı olarak tüm insanlığa sunabilecek bir yazılıma geçelim