Bizi bölemezler
Mahmut Toptaş
Bizim birliğimizi parçalamak için bizi birleştiren ana harcımızı bizden uzaklaştırmak için milyarlarca dolar harcadılar.
Ana kitabımız Kur'an-ı Kerimi okuyamasınlar diye insanlık tarihinde hiçbir milletin hayatında olmayan yazıyı değiştirdiler.
Buna rağmen gizlice okuyan ve okutanları yıllarca hapishanelerde çürüttüklerini zannettiler.
Onlar ise hapishaneyi medreseye çevirdiler.
Dindarlara dünyayı dar etmek için 163 ten 315' e kadar kanunlar çıkardılar.
Arpalıkların ve hortumların yakınına ulaşanları uçurumdan atar gibi attılar.
Ellerindeki helal mallarına bile el koydular.
Başörtülerine el uzattılar, Fransız işgalcilerinin yapamadığını yaptılar.
Sütçü imamları sütü bozuk hale getirdiklerini zannettiler.
Bir de baktılar ki kendi çocukları dindarlaşmış.
Bundan 55 yıl önce tanıdığım, kendisine o zamanlar "sosyalistmiş" denilen öğretmene, öğretmenler gününde telefon çektiğimde "Ne yapıyorsun?" soruma "Torunumdan din dersi alıyorum" diye cevap verdi.
Nasıl olduğunu anlattı: Kızını sosyalist, modern, batılı bir kız olarak yetiştirdiğini, Ankara siyasalı kazandığını, fakültede tanıştığı Milli Görüşçü bir delikanlı ile evlendiğini ve ondan doğan torunundan din dersi aldığını, birlikte camiye gittiklerini anlattı keyifle.
Baktılar, dinle uğraşırken kendileri dindar oluyorlar, onu bırakmak zorunda kaldılar ve bizi parçalamak için Türk- Kürt, Sünni-Alevi ayrışmasını alevlediler.
Elli bin insanımızın canına mal oldu.
Parçalanmayı yine de sağlayamadılar.
20 Temmuz Cuma günü Ramazan orucunun birinci günüdür.
O gün Türkiye'nin birçok ilinde oruç tutmayanların sayısını belirlemeye çalışacaklar.
Araştırma kurumları rakamları basına veya kendilerine para veren kuruma bildirecekler.
Ve görecekler ki, Hakkari'de oruç tutan insan sayısı, Konya'daki oruç tutan insan sayısından az değil, belki çok bile gelecek.
Muğla'dan Artvin'e, Edirne'den Şemdinli'ye kadar her köy, mahalle ve şehirde sahurda ışıklar yanacak, Türk-Kürt, Sünni-Alevi oruç tutacak.
Amerika'nın silah ve para yardımını kesme korkusu olmasa Kandil'de bile oruç tutan sayısı tutmayanların sayısını geçeceğine inanırım ben.
Her partiden insanlar, oruç hazırlığı yapıyorlar.
Parti başkanları ayrı ama peygamberleri bir.
Tüzükleri ayrı ama Kur'anları bir.
Yönleri ayrı ama Kıbleleri bir.
Başkanlar ölür, tüzükler değiştirilir ama Kur'an ve onu getiren Peygamberin sünneti kıyamete kadar devam eder.
Yönler bir gün tamamıyla Kıbleye dönüverir.
Bu kadar kıymetli, devamlı, değerli birlik sağlayacağımız değerler varken bizi bölemezler.