AVRUPA'DA BEŞ MİLYON ELÇİMİZ VAR
Mahmut TOPTAŞ
Fransa'ya turist pasaportuyla gidip işçi olduğumu ve 22 ay İşçi olarak çalıştığımı daha önceki yazılarımda açıklamıştım.
وَمِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ مَنْ إِنْ تَأْمَنْهُ بِقِنْطَارٍ يُؤَدِّهِ إِلَيْكَ وَمِنْهُمْ مَنْ إِنْ تَأْمَنْهُ بِدِينَارٍ لَا يُؤَدِّهِ إِلَيْكَ إِلَّا مَا دُمْتَ عَلَيْهِ قَائِمًا ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ قَالُوا لَيْسَ عَلَيْنَا فِي الْأُمِّيِّينَ سَبِيلٌ وَيَقُولُونَ عَلَى اللَّهِ الْكَذِبَ وَهُمْ يَعْلَمُونَ (75)
75- Ehli kitap arasında öylesi vardır ki, ona bir kıntarı (bir yığın al¬tını) emanet bı¬raksan, onu sana öder. Yine onlardan öylesi var¬dır ki, bir dinar (altın para bi¬rimi) emanet etsen, onu ayak di-ret¬meden sana ödemez. Bu on¬ların: "Ümmilere karşı bizim üze¬ri¬mizde yol yoktur." demelerin-dendir. Bilebile Allah'a karşı yalan söyler¬ler.” buyurduğunu gördüm. (Al-i Imran süresi ayet 75)
Gittim ve gördüm, aralarında çok az da olsa emanete hıyanet etmeyenler vardır.
Ama şunu da gördüm ki batılıların en iyisi kabul edilen biri ile batıya gittikten sonra değişime uğrayan, hatta asimile olduğu söylenen, aşağılığın en altına düştüğü gözelenen biri, tarafsız gözlemciler tarafından bir sene uzaktan gözlenseler o değişime uğrayan bizim adam iyilikte öne çıkar, diye yazmıştım.
Bu yazımla Avrupa görmemiş bir çok dostumu ikna edememiştim.
Ama şimdi herkes gördüğü gibi dünya da görüyor.
Türkiye Cumhurbaşkanına hakaret etmek için şiir yazdığını söyleyen ve televizyondan da okuyan komedyen olayında şu görüldü:
Türkiye'de hiç bir sağcı ve ya solcu yazar, şair ve komedyen Cumhurbaşkanına bu kadar aşağılıklı bir hakarette bulunmadı.
Komedyenlerimiz bile tepkisini dile getirirken nezaketi elden bırakmıyorlar.
Şairlerimiz, şiir kalitesini düşürmemek için o rezilliği sergilemiyorlar.
Siyasilerden gelen ağır eleştirilerde kendi partisinden bile tepki alıyorlar.
Ama hiç bir Türk şairinin ve komedyeninin kabul edemeyeceği bu aşağılık sözleri Alman televizyonunun müdürü savunmaya kalkıyor, Merkel'in partisinden milletvekillerinin bir çoğu o kendini komedyen zannedenin yanında yer alıyor.
Ankara'da patlama da ölenler üzerine tepki göstermeyen batılılar, Brüksel'deki patlamada Brükselin yanında yer alıverdiler.
“İslamafobi” kelimesini yaygınlaştırmaya, İslam'la terörü içiçe kılmaya çalışıyorlar ama Türkiye'de başarılı oldukları kadar Avrupa'da başarılı olamıyorlar.
Türkiye'de başarılı olmalarından kastım, bir çok insanımız kötü propagandanın tutacağı korkusunu taşıyor ama Avrupalı halk da bizim kadar tutmamış.
Çünkü beş milyon tane elçimiz yaşıyor orada.
Paris'te Lise öğrencisi bir işçi kızının, yalnız davranışlarıyla sınıf üzerinde etkili olduğunu ve bir İsrailli kızın Müslüman olmasına sebep olduğunu ve benim o İsrailli kızı gördüğümü daha önce yazmıştım.
İşte o kızımız, en etkili elçimizdir.
Pazar günü dinlediğim bir işçimiz, işyerinde öğle yemeği aralığında Alman işçilerle yaptıkları tartışmalardan birinde, Amerika ve bütün batılı ülkelerin İslam düşmanlığı yaptıklarını, Müslüman öldüren her çeteye, terör örgütüne silah verdiklerini söylediğinde işçilerden biri “Hayır biz kendini savunanlara silah veriyoruz” dediğinde bizim işçi elçimiz sorar, “Filistinlilerin yetmiş yıllık mücadelesinde bir tek tüfek verdiniz mi, korkunuz ne sizin?”
Yorumlar
Kalan Karakter: