Bir camide İmam Hatip olmak diyorum.
Kolay bir iş değil diyorum.
Belki de zorun zoru bir iş diyorum.
Tabii'ki biz'im zamanımızdan bahsediyorum.
Bin dokuz yüz yetmişlerden.(1974)
Yâni elli yıl öncesinden.
Ne farkeder diyebilirsiniz.
O zaman lütfen okuyunuz.
Ondokuz (19) yaşındasınız.
İmam Hatip lisesi mezunusunuz.
Veyâ ortaokulu.
Fakir aile çocuğusunuz.
Şehire yetmiş km. bir köye atandınız.
İkiyüz TL. nin üzerinde bir parayı ilk kez bir arada göreceksiniz.
Caminizin:
Müdürü, öğretmeni, müstahdemi, bekçisi sizsiniz.
Tabii'ki imamı, müezzinide.
Köylünün gözünde:
Yükseğini okuyamamış.
Çaresize İmam olmuş.
Bir an evvel elim para görsün diye gelmiş toy Anadolu çocuğusunuz.
Devletin gözünde:
Köydeki üç temsilcisinden birisiniz.
Muhtar, öğretmen ve siz.
Fakat bunu size söylememişler.
Sizde zaten dünkü öğrencisiniz.
Konumunuzun farkında değilsiniz.
O güne kadar köylünün gözünde İmam:
Yaşlıca, oturaklı, bilgili,(âlim) akıl danışılan bir zât-ı muhterem.
Köyde muhtar Hürriyet e abone.
Öğretmen "yeni ortam"a abone.
Ben milli gazete ye.
Nasıl.?
Meclis gibiyiz yani.
Cemaat şöyle bakıyor:
Günde iki saat işi var.
Zaten namaz kılacaktı.
Ha ne olmuş biz'e kıldırıyor.
Biz'e göre:
Sabahın seherinde başlayan,
gece yarısı biten bir vazife.
Günde beş defa aynı noktada olmak zorunda olduğun görev.
Haftada 7/24 aralıksız mesai.
Mazbut ahlak isteyen bir meslek.
Güler yüzlü olmak, dert dinlemek, ön koşul olan bir iş.
Görev anında:
Konuşmak yok.
Çay içmek yasak.
Kaşınmak mahzurlu.
Lüzumsuz yere öksürmek bile çirkin.
Erkâna uymak mecbur.
Sayıyı tutturmak olmazsa olmaz.
Civara göz atmak şansınız yok.
Telefona cevap hak getire.
Vücut ve elbisenizde bir TL. hacminde pislik olmayacak.
Vesveseden uzak kalmaya gayret edeceksiniz.
Okumanızda nokta yanlışınız ifsad sebebi olabilir.
Bu günde beş defa böyle.
Haftalık görevinizde minberden:
Kolaylaştıran, zorlaştırmayan,
Müjdeleyen, nefret ettirmeyen,
İnsanların aklı alacak şekilde konuşan,
Kırmadan dökmeden, ikna edici, bilgi veren,
Bir konuşma yapmak zorundasınız.
İstanbul Çamlıcadaki hutbeyi, Karaman'ın her hangi bir köyünde okumak, ne kadar mantıklı, size bırakıyorum.
Üniversite camiinin hutbesi özel olmalı örneğin.
Hutbe:
Geçen bir haftayı tahlil edici,
gelecek haftaya yol gösterici olmalı.
Toplumun sorunlarını irdeleyen, onlara İslami çözümler sunan nitelikte olmalı.
Bitirirken:
Çok kıymetli İmam Hatip arkadaşlarıma demek isterim ki:
Günümüzde;
Cemaatiniz artık eski cemaat değil.
Kültürlü , dünyadan haberli bir topluluk var karşınızda.
Söyleneni anlayan,
irdeleyen, yerine göre sorgulayan bir kitleyle muhatabsınız.
Göreviniz süresince:
Akçeli işlere sakın olaki karışmayın.
Cemaatinizden borç vs.istemeyin.
Tenezzülsüz olun.
Kılık kıyafetin önemli olduğunu bilin.
Olabildiğince irticalen konuşma yapın.
Caminizin çevre düzenlemesi konusuna özen gösterin.
Şimdilerde yüzde doksan oranında bakımlı camilerimiz var hamdolsun.
Camiye uzak kalmış insanımızın da sizden ilgi beklediğini unutmayınız.
Haddi aşan sözlerimiz oldu ise özrümüzü lütfen kabul buyurun.
Kalın sağlıcakla.