Mustafa UYSAL
Emekli İmam Hatip
Arkadaşım, sırdaşım, yoldaşım.
Seninle dünyalık arkadaşı değiliz, bunu biliyorsun değil mi.?
O zaman,
Arkadaşlığımız,
Yanlış ta uyarı ve engelleme.
Doğru da teşvik ve destek, arkadaşlığıdır.
Ben’de gördüğün bütün yanlışları söylemek sana vazife.
Sendekileri söylemek ve uyarmak bana vazifedir.
İnsan kendi yanlışını zor görür.
Yâni birbirimizin aynası olacağız.
Kâinâtın efendisi Buyururlar:
“MÜ'MİN MÜ'MİNİN AYNASIDIR”
Önceliğimiz şu olacak:
Az konuşacağız.
Öz konuşacağız
Uyulacak söz konuşacağız.
Boş konuşmak yok,
Hoş konuşmak var.
Tenkit değil, ikaz veya düzeltme yapacağız.
Tenkit edersek bile, teklif de yapalım ki yol göstermiş olalım.
Latife edersek şayet,
Onu’da latiyf bir şekilde yapalım.
Aynı fikirde olmadıklarımızla öyle konuşalım ki, bizimle tekrar beraber olmayı arzulasınlar.
Bizim vesilemizle bir kişinin İslam olması,
Yeryüzünde ki bütün varlıklara sahip olmaktan daha hayırlıdır, bizim için.
Bunu akılda tutalım.
Bu yalnızca nasihatle olmaz.
İkram izzetle de olur.
Midesi olan bütün canlılar, ikramı severler.
Ve yönleri ikram sahibine dönük olur.
Camide imama uyup,
dışarıda nefsimize uymayacağız.
Dışarıda da imamın okuduğu Kur’an-ı Kerim’e uyacağız.
İşini yaptığımız insanın önce kalbini kazanacağınız,
sonra parasını kazanacağız.
İlla helâlleşeceğiz.
İnsanlar arasında ayrım yapmayacağız.
Bütün Müslümanları bugünkü din kardeşimiz.
Öteki kalan bütün insanları yarın ki din kardeşimiz olarak göreceğiz.
Müslümanlara ümmet-i icabet,
Öteki insan'lara ümmet-i dâvet denir biliyorsun.
Günümüzde çevreye hassasiyet önem kazandı, farkındasın.
Biz bir Müslüman olarak çok çok özenli olalım bu konuda.
Bir yanlış hareket önce bize sonra dinimize fatura edilir.
Ve bunun vebali büyüktür.
“Yoldan bir engeli kaldırmak sadakadır” buyuran bizim Peygamberimiz. sav.
Haydi ayna arkadaşım.
Hayırlı cumalar olsun.