Etrafına bir bakıyor ve şöyle diyor.
Bu dünyada adalet yok.
Çünkü birisi hesapsız varlığa sahip,
ama öbürü kıt kanaat.
İlk bakışta doğru sananlar olabilir.
Hâlbuki yanlış yöne bakıyor.
Yön yanlış olunca, gördüğü de yanlış oluyor.
Yâni?
Yânisi şu.
O imrendiği adamları dertsiz sanıyor.
Hâlbuki aklı olanın derdi olur.
Atalarımız dertsiz Ocak başı olmaz derlerdi.
Çok doğru söylüyorlarmış.
Hani denir ya:
Ölülerle delilerin derdi olmaz diye.
Aynen öyle arkadaşım.
Adalet diyorduk.
Bakın Putin'le benim bütün azalarım aynı.
Seninki de öyle.
El ayak, göz kulak var mı bir eksik fazla?
Yok.
Bir adamın yüzünü kapat, elbisesini soy, nüfus memuru mu valimi bilemezsin.
Al sana adalet.
Amerikan başkanı ile Silifkeli Kerim emminin uyku, gıda, oksijen ihtiyacı aynı.
Al sana bir adalet daha.
Uzat parmaklarını say, Japon imparatoru ile aynı değil mi?
Aynı.
O zaman daha ne adaleti?
Hocam lafı evirip çevirme diyen olabilir.
Paraya gel paraya diyende olabilir.
On sene olmuştur.
Vehbi Koç'un torunu Mustafa Koç 56 yaşında vefat etmişti.
Allah rahmet eylesin.
Hastanesi'nin spor yapılan bölümünde.
Avluda helikopter.
On metre ileride özel doktoru varken.
Paramı diyorduk?
Al sana para.
Adam koskoca ülkenin ilklerinden.
Yâni biz öyle duyarız.
Yoksa nereden bileceğiz kim ilk kim son.
İşte dün sosyal medyada gördüm.
Dört yüz milyon bir kişiye çıkmış.
Hem güldüm, hem acıdım.
Adam duyar duymaz ne yapmıştır sizce?.
Üç beş koruma tutmuştur herhalde.
Birkaç danışman.
Yengeye ters ters bakmaya başlamıştır değil mi?
Bu parayla bu nasıl olacak.
Gerisini siz tahmin edin.
Felaketler serisi başlamıştır.
Yok HOCA'm paranın olduğu yerde, dert olmaz diyenler çoğunluktadır biliyorum.
Öyle olsun bakalım.
Babam rahmetli 90 yaşında öldü.
Son üç günündeydi.
Ben de orada duymuştum.
Bu benim hayatımda üçüncü doktora gelişim dediğini.
Rahmetliyle çok odun kırdık, ceylanların odun deposunda.
Şimdi ki koyunlu parkta oduncular vardı o yıllarda.
Çok çamur sıva yaptık beraberce.
Annem bir ömür şebit ekmek yedirdi babama.
Bizim Hasan Büyükköse ve kardeşi Ethem bey iyi bilirler.
Kapı komşuyduk.
Dünyasından bir kez şikayeti olmadı rahmetlinin.
Bağkur emeklisiydi.
Altı yüz TL’lik işitme cihazını bağkurun ödediğini duyunca, ertesi gün Bağkur binasına çıkmış varmış.
Üç yüzünü bari biz verelim diye.
Şu anda gece saat 04.27.
Aldığım nefesi veren Rabbime şükürler olsun.
Adalet mi diyorduk.
Evet, öyle diyorduk.
Tecrübelerim bana diyor ki.
Allah dalına göre nar verir.
Yine Allah'ım dağına göre kar verir.
Benden olsa olsa mahalle imamı olurmuş ki, onu olmuşum.
O'da tartışılır ama bu buğdaydan bu un oluyor birader.
Adamın yirmi dairesi olabilir.
O'da iki metre karelik bir yerde uyuyor.
Hesap kitap yapmaktan uyuyabiliyorsa şayet.
Gecenin bu vaktinde sizi yormayım.
Dünyada adalet yok diyen yarın mezarlığa gitsin.
Tam adaleti orada görecektir.
Şehrin müftüsü ile mahallenin sarhoşu aynı arsadalar.
Hâkim ile mahkûm sohbet ediyorlar.
Şirketin müdürü ile çaycısı kalk borusunu bekliyorlar.
Ve bize hep bir ağızdan şöyle diyorlar.
EĞER KONUŞABİLSEK DİYECEĞİZ Kİ SANA.
BİZ FIRSATI KAÇIRDIK TEVBE ET GÜNAHINA.
Kalın sağlıcakla.