İnsanlığın en eski düşmanı olan İblis/şeytan, ta cennette Hazreti Adem’in şahsında Allah’a isyan yaparak, cennetten kovulan ve kıyamete kadar da bu düşmanlığına devam eden şeytandır.
Hazreti Adem’in dünyaya indirilmesinden sonra şeytan ve şeytanın uşaklığını tercih eden Kabil’le şeytan ve şeytanlaşmış insanlar, insanlık düşmanı olmaya ve onları ebedi cehennemde yanmaya sevk etmeye devam ediyorlar.
Müslüman ise iyilerin dostu, kötülerin düzelmesi için Allah’ın ordusu olmaya çalışıyorlar.
İnsanlığın cehennem giden yolunu cennete çevirmek için canlarını ve mallarını bu yola harcamaya çalışıyorlar.
Şu anda yeryüzünde insanlık düşmanı olan bu şeytanın orduları her yıl dünyada milyonlarca insanın kanını akıtarak servetlerine el koyuyorlar, sömürerek semirmeye ve cehenneme yakıt olmak için yarışıyorlar.
Her namazımızın son oturuşunda okuduğumuz Rabbena atina ayetinde hem dünyamızın güzel olması hem ahiretimizin güzel olması için dua ederiz.
Kötülükle beslenen zalimler sürüsüne karşı olmak da iki dünyamızın güzelleşmesi içindir.
Yahudileri ve müşrik Arapları İslam’a ve Muhammet aleyhisselama karşı kışkırtan, fitne ateşini yakan, o günlerde iletişim aleti olan şiirlerle kötülükleri yayan Yahudilerin en zengini en korunaklı adamı Ka’b bin Eşref’i göndererek kâfirlerin başını öldürtmüştü.
Kukladan daha fazla kuklayı oynatana bakacaksın.
Rabbimiz, İslam’a savaş açan kâfirlerin önderlerine ayet-i kerimede savaşta, küfrün önderlerini öldürünüz diye haber veriyor:
“Eğer antlaşmalarından sonra yeminlerinden dönerler ve dininize dil uzatırlarsa, küfrün önderleriyle savaşın. Çünkü onların yeminleri yoktur. Belki vazgeçerler.” (Tevbe süresi ayet 9/12)
Dünyanın düzenini bozan, kanlı, kravatlı, medeni görünümlü katiller ordusu, servet, şöhret ve saltanat oyuncağıyla bizi kandırıyor.
“Zamanı değil, ilerde olunca, profesör olunca, dekan olunca, rektör olunca, YÖK başkanı olunca” diye diye İslam adaletini, edebini, rahmetini, ülfetini, saadetini kalbine hapsedip katiller sürüsüne şirin görünme çabasında iken şeytanın maskarası iken eceli geliveriyor.
Ezan okuyan müezzinimiz, ezanla bütün çağdaş putlara ve o putların kullarına karşı Allahü ekber/En büyük Allah’tır,
Şehadet kelimesinde, “Allah’tan başka ilah/yaratan, yaşatan, yöneten ve donatan yoktur” diye günde beş defa ilan yaptığının farkına varmadan, farkına varsa bile anlamazdan gelerek, imam olsaydım, müftü olsaydım, başkan olsaydım diyor ve bütün gücünü oraya harcıyor.
Sen, ne isen osun.
Yüz watlık ampulü bodruma assanız da, yüzüncü kata assanız da yüz watlık ışık verir.
Hele bulunduğun yerde İslam’ın nuruyla aydınlatmaya başla bakalım.
Sahabeden biri, “Ya Resulallah, verecek hiçbir şeyim yok” demiş.
Bir tek hurması varmış adamın.
Peygamber: “Hurmanın yarısını vermen sadakadır” demiş.
Bir adam milyarından bir milyonunu verse, adamdan daha fazla sevap almıştır.
Çünkü hurmasının yarısını veren, bütün mal varlığının yarısını vermiştir. Öbürü ise binde birini vermiştir.
Yorumlar
Kalan Karakter: