İlkokul bitmiş, yaz tatili olanca cazibesi ile günlük hayatımızda yerini almıştı. Özellikle Burçak'ın telefondan piyano uygulaması açarak bir şeyler çalmayı denemesi babasında ona müzik eğitimi aldırması gerektiği hissini hep canlı tutmuştu. Bu sebeple mezuniyet öncesi bir deneme yaptılar. Fakat bu yüz yüze bir eğitim değildi. Ev var olan org ile uzaktan bir eğitim denemesi idi. Babasının tanımış olduğu müzik hocası Hüsniye Gökçe Dinçtosun zaten çocuk müzik eğitiminde son derece başarılı idi. Hatta onun tedrisatından geçen pek çok çocuk uluslararası başarılar kazanıyor ve Gökçe Hoca da bunu gururla sosyal mecralarda paylaşıyordu.
Babası bir denemekte fayda var diyerek durumu önce Burçak ile sonra da Gökçe Hoca ile paylaştı. İki taraf da durumu hemen kabul etti. Plânlanan ilk günde eğitim başlamıştı. Her şey güzel giderken ilerleyen süreçte online bağlantının kısa sürelerle de olsa kesilmesi Burçak'ta üzüntüye sebep oluyor ve bu durum onda başamayacağım hissini uyandırıyordu. Bu durumu fark eden babası tatlı bir sebeple eğitimi sonlandırdı.
Fakat Burçak'taki müzik aşkı okulların kapanması ile yeniden alevlenmişti. İlkokulun bitmesi ile babası bir mezuniyet hediyesi olarak Burçak'ı ve doğal olarak ikizi Başak'ı bir "Sanat Okulu"na yazdırmaya karar verdi. İlk etapta eve yakın olan bir kurs merkezine gitti babası. Fakat kurs merkezinin sahibinin estetikten uzak ruh hâli ve tamamen ticarî, sanattan uzak yaklaşımı babanın derhâl orayı terk etmesi için yetmişti.
Günlerden bir gün; kaderdenk noktasında babasının yolu bir piyano eğitmeni olan Selenay Hoca ile kesişti. Selenay Hoca'nın annesini ortak iş yapmaları dolayısıyla tanıyan baba, bir vesileyle Selenay Hoca'yı tanımış ve derhâl kızlarının durumunu kendisine intikâl ettirmişti. Hocadan daveti alan baba, hemen ertesi gün kızları ile birlikte bahsi geçen "Okçu Sanat Okulu"na gittiler. Kızlarını karşılayan Selenay Hoca, kendilerini okulun sahibi ile tanıştırmış ve sonuç olarak her konuda anlaşmaya varılıp ilk kurs günü plânlanmıştı: 30 Nisan...
Günler, haftalar büyük bir hızla geçerken babası kızlarının müzik aşkını atkırmak ve motivasyon sağlamak için konuyu bir şekilde ya piyano ya da kemana getiriyordu. Evlerinde şöyle bir âdet vardı. Bundan önceki süreçte eve giren ya da annelerinin ördüğü her oyuncak için bir isim koyma geleneği. Burçak, piyanosunun simsiyah olması sebebiyle; "Baba, biliyor musun? Ben piyanoma 'Kara Sevdâm' ismini koydum." dedi. Bunun üzerine Barış Manço'nun sesinden YouTube'tan "Kara Sevdâ" şarkısını açalım derken keman çalan yaşlı bir adamın sesinden "Kara Sevdâ" çıkmıştı karşılarına. Babası Burçak'a; "Dur, kalsın kızım. Kardeşin Başak da bir gün bu amca gibi muhteşem çalacak kemanını." dedi. Dedi demesine de, parçanın sözleri babasını yine dağlamıştı. Hemen telefonunun not kısmını açtı ve ilk mısra döküldü parmaklarının ucundan dijital sayfalara. Böylelikle kızları ile müzik meşki yaparken doğan şiir sizlerin de beğenisine sunuluyor efendim.
AYRI KALMAK GÜÇ ŞİMDİ BANA
Günleri sırayla saysan diyorlar;
Bir ân ayrı kalmak güç şimdi bana!
Bu kara sevdâdan caysan diyorlar;
Ölesiye sevmek suç şimdi bana!
Hiç dert değil inan, düşsem de dile;
Kimin neyine ki, çektiğim çile?
Mevsimler geçip de güz olsa bile;
Turnalar misâli uç şimdi bana!
Yurdundan eserken en güzel koku;
Gönül atlasımı aşkınla doku!
Sana doğrulmuşken sevdânın oku;
Yaralı bağrını aç şimdi bana!
Her gün set çekerek önünde durup;
Nice akıl almaz tuzaklar kurup;
Zindana tıksalar kelepçe vurup;
Kır zincirlerini kaç şimdi bana!
Dünyâyı önüme koyup serdiler;
Bir goncaydım beni bağdan derdiler!
Seni sevdim diye her gün yerdiler;
Fakat aşkın başta taç şimdi bana!
Bal yapmak kolaydır sorsan arıya;
En güzel benim der, sorsan sarıya;
Hesaplar karıştı yarı yarıya;
İnan şeşler bile üç şimdi bana!
Kararmış ruhlara perdeler gerip;
Aşkın bahçesinden goncalar derip;
Sevdâ kervanına yükünü verip;
Bekleme, hicret et; göç şimdi bana!
Boşunaymış aşka duyduğum meyil;
İstersen dolgun bir başak ol eğil
Şu koskoca dünyâ gözümde değil;
İnciyi, mercanı saç şimdi bana!
Yıllardır çektiğim gönül sayrısı;
Devâ bulmuş mu hiç, yârdan ayrısı?
Gözümde değil ki senden gayrısı;
Tekrar sevdâlanmak geç şimdi bana!
30 Haziran 2025 / Saat: 01.14 / Mersin
Yorumlar
Kalan Karakter: