Yüz seksen yıl önce yaşamış ünlü düşünür Friedrich Nietzsche'nin kaleme aldığı bir yazıyı paylaşmak istedim. Yıllar öncesinden bugünün sineklerine...
* * *
Yalnızlığın bittiği yerde, pazar yeri başlar, pazar yerinin başladığı yerdeyse, büyük oyuncuların gürültüsü ve "ağılı sineklerin" vızıltısı başlar.
Yalnızlığına-yükseğe kaç dostum... Görüyorum ki her yerini ağılı sinekler sokmuş.
Sert ve sağlam bir havanın estiği yere kaç!
Yalnızlığına-yükseğe kaç!
Sen küçük ve acınacak kişilere pek yakın yaşadın.
Onların göze görünmez öçlerinden kaç! Onlar sana karşı öçten başka bir şey değildirler.
Artık el kaldırma onlara! Sayısızdır onlar, hem senin yazgın sinek kovmak değil ki.
Sayısızdır küçük ve acınacak kişiler...
Nice mağrur yapıların yıkımı olmuştur yağmur damlaları ve yabanıl otlar. Sen taş değilsin, ama sayısız damlalar seni şimdiden oymuşlar. Sayısız damlalardan yarılıp parçalanacaksın daha.
Görüyorum ki ağılı sinekler bitirmiş seni... Görüyorum ki kan akıyor deşilmiş bin bir yerinden ve gururun kızmak dahi istemiyor.
Senden kan isterler tam bir suçsuzluk içinde... Kansız canları kana susamıştır ve sokarlar bundan ötürü, tam bir suçsuzluk içinde.
Ama sen, ey derin kişi, bu pisboğazları öldüremeyecek kadar gururlusun sen.
Onlar senin çevrende övgüleriyle dahi vızıldarlar. Yılışıklıktır onların övgüsü. Onlar senin derine ve kanına yakın olmak isterler. Sana Tanrı ya da şeytanmışsın gibi yaltaklanırlar. Senin önünde, sanki Tanrı ya da şeytan karşısındaymış gibi sızlanırlar.
Neye yarar ki! Yaltaklananlar ve sızlanandırlar onlar, o kadar. Ve sık sık sevimli görünürler sana. Fakat bu öteden beri korkakların kurnazlığıdır.
Evet, korkaklar kurnaz olurlar. Seni dar gönülleriyle çok düşünürler, hep kuşkulanırlar senden!
Çok düşünülen her şey, kuşkuyla düşünülür. Seni erdemlerin yüzünden cezalandırırlar.
Yürekten bağışladıkları ancak, yanlışlarındır.
Fakat onların dar gönülleri düşünür: "suçludur bütün büyük varlıklar."
Sen onlara yumuşak davranırken dahi, kendilerini hor gördüğünü sanırlar. Ve senin iyiliğini gizli kötülüklerle öderler.
Senin sessiz gururun onların beğenisine hep aykırıdır. Bir kez olsun hafiflik etmek alçakgönüllülüğünü gösterirsen, sevinirler. Biz, bir kişide bulduğumuz şeyi, onda alevlendiririz.... Onun için sakın küçüklerden!
Senin önünde kendilerini küçük bulurlar ve alçaklıkları sana karşı bir görünmez öç içinde parıl parıl yanar.
Görmedin mi, sen yanlarına varınca sık sık nasıl sustuklarını ve güçlerinin, sönen bir ateşin dumanı gibi, onlardan nasıl ayrıldığını?
Evet, dostum, komşularının tedirgin vicdanısın sen.
Çünkü onlar senin dengin değildirler. Bunun için senden nefret ederler ve kanını emmeye can atarlar.
Sende büyük olan; senin komşularının hep ağılı sinekler olacağıdır...
İşte bu, onları daha bir ağılı, daha bir sineksi kılacaktır.
Yalnızlığına-yükseğe kaç dostum... Ve oraya, sert ve sağlam bir havanın estiği yere.
Senin yazgın sinek kovalamak değildir…
YAZGIMIZ SİNEK KOVALAMAK MI?
Yayınlanma :
03.02.2024 15:45
Güncelleme
: 03.02.2024 15:45
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: