Karaman'da sular çekildi...
Yolun sonu göründü!
Konuya çözüm üretecek siyasileri, yöneticileri, konuyu bilimsel olarak araştıracak bilim adamları, üniversitesi... Herkes kulaklarını kapatmış. Toplantı yapılıyor, manşetlerde konu hakkında bir şeyler yapıldığı yazılıyor, çiziliyor ama su yine yok.
Su sorununu çözmek için; söylemekten dilimizde tüy bitti, yine söyleyelim; "Mısır ektirmeyeceksiniz!"
Biz söyleyelim, siz uymayın ama biz tekrar tekrar söyleyelim; "ÇOK SU TÜKETEN MISIR BENZERİ ÜRÜNLERİ EKTİRMEYECEKSİNİZ"
Kurak olan yerlerde, Konya Ovasında bu ürünlere teşvik vermek yerine az su tüketen ürünlere teşvik vereceksiniz!
Bunu yasa ile milletvekilleri mi gündeme getirir de yasasını çıkarır ne yapar, nasıl yapar bilmem!
* * *
Mısır üreticileri kızarsa kızsın! Mısır üreten çiftçi beş fazla para kazanacak diyerek benim suyumu tüketmeye hakları yok! Zaten artık susuzluktan bir kısmı ekemez oldu!
Hâlbuki su benim suyum. Kamunun suyu... İlgililer ve yetkililerin iş yapmaması yüzünden susuzluğu ben çekiyorum artık.
Su siyasete malzeme yapılamaz. Hep birlikte çare aranır, bulunur, uygulanır, herkes de buna uyar, uymak zorunda!
* * *
Karaman Belediyesi su bulmak için yırtınıyor. Sudan nasıl tasarruf yapabiliriz diye düşünüyor. Evlerin önünde sebze yetiştirilmesinin önüne geçmeye çalışıyor. Su kaynakları arıyor... Karaman'a suyu getirmek kendi görevi de değil! Sorsan herkes suyu Belediye'nin temin edeceğini zannediyor. Onlara bir şey demiyorum çünkü onlar Ankara'nın başkent olduğunu dahi bilmeyen tipler!
Yahut siyasi liderleri "Ankara Başkent değil" dese, hep birlikte Ankara'nın başkent olmadığını söyleyip yazan, yanlışı bilip, görüp, yanlışta ısrar eden, "her şeyin kontrol altında olduğunu, panik yapmamamız gerektiğini" söyleyip duran tipler...
Bir de siyasi rakiplerini başarısız göstermek için; "Efendim, parklarda bahçelerde, yeşil alanlarda su kullanılıyor, niye kullanılıyor..." deyip siyasetini suya tercih edenler var!
Ağaç dikmesen ağaç dikmedi derler, yeşillendirmesen eleştirirler, refüjlere gül diksen boşuna su israfı derler. Ne yapacağız? Çözümü varken birileri fazla para kazansın diye sorunu çözmeyip Karaman'ı kurumaya mı terk edeceğiz?
Yeşil Karaman için su kullanılacak tabi... Ağaçlar da güller de sulanacak!
Karaman'ın bütün bir sene boyunca sulanacak güllerini, çimenlerini, parklarını sulayacak su, bir iki tarlada ekilen mısıra verilen sudan azdır!
Bunu diyenlere demek lazım; önce yer altı sularımı sünger gibi emen, sömüren bu mısır ekimini bitirin, olmazsa sonra ilimizi ağacı, yeşili olmayan bir Karaman haline nasıl getireceğimizi oturur konuşuruz.
Bu kirli siyaseti bırakmak lazım... Sen su getiremedin, ben getirdim yarışı değil bu!
Sudan siyaset olmaz!
* * *
Herkesin ağzında Göksu Nehri'nin Karaman'a getirilmesi konuşuluyor. Boş...
Göksu Nehri'ni değil Nil Nehri'ni getirseniz de Allah 5 metre kar yağdırsa da bu kafayla su yine yetmez kardeşim!
Seneye daha iyi olmayacak. Sonraki seneye daha kötü gidişat devam edecek gidecek...
Sonra ne mısır eken kalır, ne içecek su bulabiliriz.
Kısacası ilin sorunlarını sıraladığınız vakit ilin önceliği su sıkıntısıdır.
Yıllardır kaç yazı yazmışım bu konuda ve artık sona geliyoruz. Dua etmekle de sorun çözülmüyor göründüğü gibi...
Felaket tellallığı değil yazdığım! Bu bir tespit, bir uyarı! Herkes yaşıyor. Allah-u âlem daha da hep birlikte yaşayacağız gibi görünüyor...
Sonuç olarak; Bir su sorunu var ve sorun su bulamamak değil, suyun mısır benzeri ürünlerin ekilmesinin teşvik edilerek yok edilmesi.
Çözüm su bulmak değil, tarlalarda çok su tüketen ürünlerin üretilmesinin önüne geçmek!
İlgililer gereken tedbiri almazlarsa, on senedir yazıyoruz ama daha ne kadar yazarız bilemiyorum.
Su tamamen bittiğinde zaten yazmaya gerek de kalmayacak!
Yorumlar
Kalan Karakter: