YUNUS'UN RUHU VE MUSTAFA TURANÎ

Yunus Emre Yılı hareketliliği var etrafımızda.
Belediye, valilik, bazı STK ve düşünce kuruluşlarında, Yunus’u anma etkinlikleri eksenli belirgin bir çaba göze çarpıyor. Şehir içinde birçok alanda Yunus Emre görselleri oluşturuldu.  Kurumların projeleri de yavaş yavaş netleşmeye başladı.
KARTAP gibi düşünce platformlarında Yunus Emre yılında yapılabilecek olan etkinlikler konusunda bir grup insan kafa patlatıyor. Çok güzel ürünler de çıkıyor ortaya. Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük kentlerdeki Karamanlılar’ a ait dernekler ve vakıflar ellerinden geleni yapmak için sahaya inmiş vaziyetteler.
Yunus Emre konusu tüm ülkeyi ve insanlığı yakından ilgilendiriyor ama Karaman’ ı hepsinden bir kaç kat daha fazla ilgilendiriyor ve çok fazla çalışmak zorunda bırakıyor. Çünkü herkes Yunus’ un anavatanı olan bu kutsal diyarda, elbette onun kokusunu çok daha yakından hissedeceğimiz etkinliklere imza atmalıyız diye düşünüyor.
Güzel çabalar bunlar.
Giderek ivmesi yükselecek gibi görünen bu süreçte şahsım ve Karamanlı edebiyatçı arkadaşlarımı çok mutlu eden bir duyum aldım ki keyiflenmemek elde değil.
Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitemizin Şair Mustafa Turanî konusunda çalışma yapmayı planladığı haberini aldım. Çalışmanın içeriği ve niteliği konusunda derinlemesine bir bilgim yoktur. Ama burada esas olan, içinde yaşadığı toplumda dahi kadirlik sorunu yaşayan Turanî gibi engereğin gözünü kamaştıran bir ışığın, üniversitemizce fark edilmiş olmasıdır.
Engin gönüllü kişiliği, her an öğrenmeye yatkın ve öğretmen olmaktan çok öğrenci olmayı benimseyen kimliğinin dışavurumları sonucunda olsa gerek uzun süre fark edilme sorunu yaşadı. Çok yüksek perdeden konuşanların daha fazla fark edildiği mevcut ortam, onun aleyhinde bir durum gibi görünse de, kelimelerinin parlaklığını, tılsımını kapatacak ve karartacak, onun kelimeler üzerindeki egemenliğini görünmez kılacak bir örtünün de olamayacağını biz uzun süredir biliyorduk.
Bizim o ışığı hayli zamandır görür olmamız fakir gönlümüzün kazancıdır, üniversitenin görmesi ise edebiyat dünyamızın ve halkımızın kazancıdır.
Mustafa Turanî’ nin kelimelere verdiği yükümlülüklere baktığım zaman anlıyorum ki Yunus bu topraklarda her zaman türlü görüntülerle mahşere dek yaşayacaktır. 
Yunus Emre’ nin ruhu Karaman’ın üzerinde gezinmekte sanki. Bazen o bazen bu olarak. Ama Turanî onun en yakınındaki yoldaşı galiba…
Son yıllarda önemli şairleri gün yüzüne çıkaran Karaman, onlarla ne kadar övünse yeridir. Tüm bu güzelliklerin üzerinde, kelimelerin gönüllü gelip boynunu uzattığı bir yürek olan Turanî konusunda yapılacak olan akademik çalışma onun içinde kopan fırtınalar ile bizi daha bir tanış kılacak ve daha güçlü olarak sarsacaktır.
Selam gönüller dostuna…
Selam Karamanlı Turani’ ye ve Yunus’ un ruhuna…
Bunu fark eden ve üzerinde çalışan akademisyenlere de bin selam…