Dünyanın en gelişmiş ekonomisine sahip olan bir devletin yaşadığı ekonomik krizin, dünyanın öbür ucundaki en fakir ülkeyi etkilediği; bir ülkede yaşanan siyasi kargaşanın, dünyanın büyük bölümünü istikrarsızlaştırdığı, uluslararası göçlere neden olduğu; bir ülkede ortaya çıkan virüsün, tüm insanlığı tehdit ettiği bir dünya ile karşı karşıyayız. Yani; o eski bildiğimiz koskoca dünyadan, büyük bir köy diye tanımlayabileceğimiz bir dünyaya geldik.
“Filanca ülkede olan olaydan bana ne?” diyeceğimiz günler çok gerilerde kaldı. Aynı şekilde; “Benim devletimin yaptığı/yapacağı şey dünyayı niçin bu kadar ilgilendiriyor?” veya “Ben dilediğimi yaparım; bana kimse karışamaz..!” şeklindeki düşüncelere de yer yok bu yeni dünyada...
Neler mi yapmalıyız? Her şeyden önce, durumun olağanüstü bir durum olduğunu kabul edeceğiz. İşin şakası yok..! Yapacağımız küçük bir hatanın başta kendimiz olmak üzere, aile bireylerimizin, değer verdiklerimizin hayatına mâlolacağını göreceğiz.
Sağlık Bakanlığının açıkladığı on dört maddelik korunma tedbirlerine harfiyen uyacağız.
Bu kuralları uygularken, korku ve panikten uzak durarak, vatandaşlık bilinci ile hareket edeceğiz.
Bilimsel yayınları referans almayan hiçbir yayını okumayacağız ve sosyal mecralarda paylaşmayacağız. Konu ile ilgili uzmanlıkları tartışılmayan bilim insanlarının dışındaki hiçbir soytarının görüşüne itibar etmeyecek ve paylaşımda bulunmayacağız.
Bağışıklık sistemimizi güçlendirecek gıdalara soframızda daha çok yer vereceğiz.
Bu zor günlerde, durumu bir şekilde bozulan, işini kaybeden, işyerini kapatmak durumunda kalan yakınlarımızın yükünü paylaşmaya özen göstereceğiz.
Sosyal medyada yapacağımız paylaşımlarla çevremizdeki insanlara umut, cesaret, yaşama sevinci aşılamaya özen gösterecek, aksine davrananları uyarma görevini yerine getireceğiz.
Sokakların boşalmasıyla, bir yerde sahipsiz kalan kedi, köpek, kuş gibi dostlarımıza yiyecek ve su vererek onları hayatta tutmaya gayret edeceğiz.
Yaşadıklarımızın, yaptığımız yanlışlardan kaynaklandığını düşünerek, kendimizi yanlışlardan arındırmaya çalışacak ve Yüce Tanrı’dan af dileyeceğiz.
“Kara gün kararıp kalmaz..!” Tüm dostlarıma, milletime ve tüm insanlığa sağlıklı, huzurlu günler nasip etsin Yüce Tanrım..!
Yorumlar
Kalan Karakter: