Ne günlere kaldık Allah'ım.
Şurada yarım aklımız var.
Onu da kaybetmek üzereyiz.
Kime güveneceğimizi şaşırdık.
Eskiden (kırk sene kadar önce) iki sahtecilik vardı.
1-Askerden kaçmak için sahte rapor.
2-Sahte para.
Dolar bulundurmak zaten yasaktı.
Şimdiiiiii!
Maşallah.
Sahte olmayan ne kaldı der haldeyiz.
Say say bitmez öyle değil mi?
Her şeyin sahtesi var herhalde.
Piyasası oluşmuş birader.
Yüksek makamlarda kotarılıyormuş bu işler.
Eeee, Karaman'ın Kurucabel köyünde planlanacak değil herhalde.
Merak ettiğim bir şey var.
Bunca sahteliğin içinde acebâ diyorum.
Sahte Müslüman da var mıdır?
Yok, daha neler mi?
Bende öyle düşünüyorum.
Yok, daha neler.
Hatta yok devenin başı.
Fıkrayı bilirsiniz.
Adam tereyağı satıyormuş.
Alıcı sormuş.
Bu halis sadeyağ değil mi diye.
Sahte mahte olmasın demiş.
Satıcı:
Yok devenin başı diye çıkışmış.
Almış teyze 20 kiloluk sadeyağını.
Eve gelince birde ne görsün.
Ortaya yerleştirilmiş bir deve başı.
İşte o yok devenin başı deyimi oradan çıkasıymış.
Sahte Müslüman?
Yoktur, yoktur.
Ama yoktur deyip kestirip atmasak mı?
Bence tedbirli olmakta fayda var.
Geçenlerde bir fotoğraf düştü önüme.
On adet başı açık hanım bacı.
Aynı hanımların kapalı fotoğrafları.
Ben bu 400 sahte diploma işini yeni duydum.
İçime bir kurt düştü iyimi.
Her çeşit sahtecilik var diyorlar.
Ve iki gündür evin içinde kendi kendime gülüyorum.
Hatun ara sıra soruyor.
Yok bir şey diyorum.
Niye mi gülüyorum?
Yahu 73 yaşından sonra okula başladık.
Onu da sahte...
İşte buna yok daha neler denir.
Sahte diplomalı adam Karaman gırında hocalık yapar mı?
Bir sahtelik daha yapar isimli üniversitelerde kalır değil mi ama.
Az sonra koyabilirsem, çantalı okul fotoğrafımı koyacağım kenara.
Bizde sahte okuma olmaz efendim.
Şimdilik bu sahte işini kapatalım.
Sahtenin bari suyu çıkmasın.
Hoşça kalın.
Yorumlar
Kalan Karakter: