Rezervasyonun, kısaltılmışı herhalde.
Akşam bir düğündeydim.
Bu yaşta ne düğünümü?
Yahu davetliydik.
Kimin düğünü der gibisiniz.
Arkadaşımın.
Arkadaşım daha yeni mi evleniyor?
Arkadaş dediysek, yeni arkadaş.
Şu bizim ilahiyattan.
Unutmadan söyleyim.
Allah’ım, geçim dirlik versin.
Ülfet muhabbet lütfeylesin.
Dumanınız doğru tütsün Yunus'um.
Bu dileklerimi bacıma da sen ilet.
Atalarımız harman yel ile,
Düğün el ile olur demişler.
Allah var hoş söylemişler.
Yunus beyin babası, amcası Facebook'tan arkadaşımmış.
Hatta okurummuşlar.
Rûbe rûda tanıştık.
Düğün Konya yolunda, ŞENPARK taydı.
Akşam namazını eksi birde edadan sonra salondayım.
İkinci katta, salon, "DİAMOND" da.
Diamond; Elmas demek malûm.
Eksi birde ki mescidin, 40 katı falan büyüklükte bir salon.
Aslında 50 kat yazacaktım.
Mübalağalı bulursunuz diye 40 dedim.
Mescit mi çok küçük, salon mu çok büyük.
İkisi de tahmininiz gibi.
Etrafa bir göz attım, pek boş yer yok gibi.
Hemen sağda boş bir masa var.
Masalar 10 kişi alacak büyüklükte.
Ve yuvarlak masa türü.
Bu boş masa sarı renk.
Yoğunluk siyah.
Şura oturayım da bir kaç tanıdık gelir sandım.
Herkes hanımlı, çocuklu gelmiş.
Benim hatun, üç günlük ameliyatlı olunca yalnızım.
Tam oturuyordum ki;
Bir delikanlı yaklaştı ve dedi ki:
Amca burası rezerve.
Öyle miii, kime rezerve demişim.
Bir taraftan da bardağıma su doldurmaya çalışıyorum.
Delikanlı dedi ki: AK PARTİ'ye.
Tamam, kalkayım da, şu suyumu içebilir miyim dedim.
Tabi ki dedi sağ olsun.
Aldı mı beni bir merak.
Aceba bu sarı masanın beklenen konukları kim.
Şimdiii;
Reis bey benim gençliğimdeki yol arkadaşım.
Rahmetli Erbakan'ın neferiydik.
Olabilir.
Ara sıra teşkilata öfkeli öfkeli söylüyor ya.
Halkın içine girin diye.
O bağırır çağırır, kendisi halleder.
Zaten hallediyor da.
Neyse ben kendime halkın içinden, münasip boş bir masa buldum oturdum.
Fakat tek başımayım.
Derken, pek sevdiğim, imrendiğim Ali can bey hocam geliverdi.
Tamam, geri taraf boş kalsa da olur.
Bir laf, bir laf, köpürttük lafı.
Ali hocam pek konuşmuyor.
Sürekli gülümsüyor.
Biz ilahiyatçılarında çenemiz kapanmaz.
Aslında Ali beyin babası benim akranım.
Salon lebalep doldu.
Nefes almak zorlaştı.
Kalktım.
Arkadaşlarımın yanına gelip mutluluklar diledim.
Asansör başındayım.
Asansör geldi ve
İçinden on civarı inen oldu, kadınlı erkekli.
Fakat bunlar, giyim kuşam bir değişik geldi bana.
Aaaaa.
Bunlar rezerve masanın beklenen konukları olmasın.
Tabi Ya.
Bunlar asansörde aklıma geldi.
Yüzümde muzip bir gülümseme vardı asansörün aynasında.
İçimden dedim ki.
Bunlar giderken biz geliyorduk.
İnşallah masalarından içtiğim suya kızmamışlardır.
2001 de Ak Parti kurulmadan önceki Ramazan ayında,
Abdullah Gül Bey ve sekiz, on arkadaşı Karaman'a gelmişlerdi.
Ben KOMSAŞ’ta teravih kıldırmıştım kendilerine.
Namazdan sonra bir evde yeni kurulacak parti üstüne sohbet olmuştu.
Sekiz ay kadar sonra da Ak Parti kurulmuştu.
Hasılı dün akşam REZERVE’yi de öğrenmiş olduk.
Eve geldim sosyal medyada bir haber.
AK parti teşkilat yetkilisi Mustafa Şen demiş ki.
Hem de Karaman'da.
Çalınmadık kapı, girilmedik gönül bırakmayın.
Emriniz olur Mustafa Beyciğim.
Ne dediniz de tutmadık.
Hoşça kalın.
Not:
Bütün samimiyetimle yazdığım yazılarım politika içermez.
Yorumlar
Kalan Karakter: