"İyi adamlar, iyi atlara binip gittiler."
Hepsi gitmişmidir.?
Daha çok var elhamdülillah.
Zaten iyiler tükenseymiş kıyamet koparmış.
Eskiler öyle söylerdi.
İyiler var oldukça, dünya duracak derlerdi.
Kıyamet kötülerin üzerine kopacak diye de ilave ederlerdi.
Bugün onlardan (iyilerden) yazmak istiyorum.
Örneklik olması için.
Tabii'ki isim yazmadan.
Çünkü peygamber efendimiz,
bu tür örneklerin anlatılmasını öğütlüyor diye biliyorum.
Yardımseverlik,
Cömertlik,
Yoksul güldürmek, toplumun çimentosudur.
Ben öyle düşünüyorum.
Fakirin zengine hased etmesini önler.
Akçeli işler zordur ve tehlikelidir aslında.
Önemli gördüğüm tek husus şudur.
Aracı olan kişiler,
bilhassa da biz'im gibi din görevlileri dikkat edecekler.
Yardıma el sürmeyecekler.
En yakını dahi olsa almayacaklar.
Fakirin yerini tarif edecekler.
Muhatabları buluşturacaklar.
Denizi ateş alırmı alır demiş ecdadımız.
Önce bir vesileyle yazmıştım.
Peygamber efendimiz Medine'de halası ile giderken,
durmuş kenardaki sahabilere bu kadın benim halamdır demişler.
Ya Resulellah niçin böyle söylüyorsunuz biz sizden şüphe edermiyiz dediklerinde, ben şüpheyi önlüyorum buyurmuşlar.
Telefonum çaldı bir ay kadar önce.
Kırk yıllık arkadaşım.
-Hocam bir yardım durumu var yardımcı olurmsunuz.?
-Tabiiki ne demek.
Zeytinyağı dağıtırmış beşlik şişelerde.
Beraber uğradık, belli mahallelere..
Bazı evlere iki bıraktı, galiba evin dışından içini tahmin ettiği için.
Allah kabul etsin.
Çarşıda bir dostun dükkanındayım.
Şu gölyerindeki aileyi sordu.
İyiler çok şükür,
çok dostumuz el verdi şimdilik idare ediyorlar dedim.
Tanımadığım bir arkadaş var yanımızda.
Arkadaşım tanıştırdı.
İyi giyimli, bakımlı, umur görmüş birine benziyor.
Söze girdi ve dedi'ki;
-Hocam öyle durumlarda haberimiz olsun ustama söyle gerekeni yapalım.
-Tamam İnşallah.
Dedim.
Ben'im şimdilik prensibim,
üniversite öğrencilerine burs veriyorum diye de ilave etti.
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi olur demiş atalarımız.
IBAN numarası istiyor, oraya yatırıyormuş.
İki ay önce haberimizin olduğu bir yetimin IBAN numarasını verdik.
Dörtyüz şeklinde yatıyormuş.
Allah kabul etsin.
Ekim ayında torunumun düğünü için Hollanda ya gitmiştim ya.
Ev sermeye yardım için dört beş kız çocuğu geldi.
Dede bu arkadaşlarım yazın yirmişer öyro gönderip buzdolabına yardım eden kızlar dedi torunum.
Onlar internet üzerinden bir hesaba atıyorlarmış ordan ulaşıyormuş.
Öyle bir grupları varmış.
Zaman zaman böyle bir yerlere yetişiyorlarmış.
Ne güzel.
Teşekkür ettim o aile adına.
Son olarak geçen hafta bir arkadaş arabasına atıp getirdiği kanepeyi beraber indirdik Polat'gile.
Yerdeki kilimi görünce, bileydim de bir de halı getireydim dedi.
İçim eridi bunu duyunca.
Allah'ım sen'in nice kulların var Hz. Osman yolunda olmaya çalışan dedim özümden.
Allah'ım cümlenin yardımını kabul buyursun inşallah.
Daha onlarca var fakat bu yazının hacmi almaz.
Onlarınki amel defterlerinde sağlamca yazılı nasıl olsa.
Allah'ım kabul buyursun inşallah.
(1974 te Konya yüksek İslam enstitüsünü kazandığım halde okuyamamıştım, maddî imkansızlık yüzünden.
Şimdi belediye otobüsüyle kampüsün içinden geçerken içim sızlar.
Bahar gelsin kampüste ineceğim,
üç saat dolaşacağım içerde.
Ve bol bol ağlayıp rahatlayacağım İnşallah.)
Bir öğretmen arkadaş şöyle söylemiş diye duymuştum, vaktiyle.
Yahu zekât için paranın üzerinden bir yıl geçmesi lazım.
Bizim paranın üzerinden bir ay bile geçmiyor.
Bu gidişle ben hiç zekât veremiyecekmiyim der veee,
Her ay maaşının kırkta birini zekat niyetiyle vermeye başlar.
Muallim denirdi eskiden öğretmen arkadaşlara.
İşte muallim budur dedim bunu duyunca.
Ne güzel değilmi.?
Muallim öyle deyince bizlerede uymak düşüyor dedim o zaman.
Bizim maaşın zekâtından ne olacak,ama olsun varsın.
Azdan veren candan verir demiş atalarımız.
Hadis-i şerif'le bitirelim...
"ELCENNETÜ DÂRU-L ESHIYÂİ"...
"CENNET CÖMERT'LERİN EVİDİR"..
Yorumlar
Kalan Karakter: