Yıl 1998.
Milli eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay.
Başörtüsü sorununun pik yaptığı yıllar.
Laiklik elden gitti gidecek.
Üç numaralı kızım İHL son sınıfta.
Mezuniyetine dört ay var.
Okulu boşladı.
Üç sene evde oturdu.
Çıldırıyorum.
Daha sonra dışardan, içerden liseyi bitirdi.
Kayseri ilahiyattan mezun oldu.
Şimdi başı örtülü öğretmen.
Laiklikte yerinde duruyor.
Durmuyor diyebilirsiniz.
Orasını ben bilemem.
Anayasada duruyor biliyorum ben.
Hikmet Uluğbay Bey daha sonra intihara vs. teşebbüs etti.
Şimdi sağ galiba.
Yıl 2000.
Büyük oğlum Manisa Alaşehir'de asker.
Yemin merasimine gittik.
Kızlarımın başörtü bağlama şeklinden ötürü, merasim alanına almadılar.
Başörtüsü şeklini bozduk, öyle aldılar.
Şaka gibi değil mi?
Kırk yıldır çektiğimi ben bilirim.
Yazacak olsam kitap olur.
O yıllar Nur Serter hanımın ikna odası yılları.
Yıl 2024.
Yani geçen yıl.
Bizim ilahiyatta seçmeli ders var.
Formasyon.
Yani ileride öğretmen olunca tam donanımlı muallim olabilme dersi. Benim yaşım geçen yıl 73 tü.
65 yaş Devlet'te son sınır.
Hatta 65 yaş üstüne tapu devrinde akıl sağlığı yerinde mi raporu isteniyor.
Yetkili büyüklerimize söyledim.
Ben başka ders seçeyim dedim.
Olmazmış.
Mevzuat böyleymiş.
YÖK'ün 2016 dan emri varmış.
Elbette mevcut mevzuat onları bağlıyor.
CİMER’e yazdım.
Orası da sahibinin sesi çıktı.
Bende YÖK ü protesto ya başladım.
Ne yaptığımı söyleyemem.
Hikâyeyi bilirsiniz.
Kırmızı ışıkta hatçe teyze dah etmiş yola.
Polis bağırmış teyzeee nereyeee?
Eltime gidiyorum sana ne?
Hem gocamın haberi var.
İşte tam bizlik cevap.
Öyle ya, sana ne?
Sana mı soracağız.
İki gündür hastanede meşgulüm.
Girişte yolcu indir bindir yeri ayırmışlar.
Fakat ne mümkün.
Vatandaş oraya 5 metre kala yolun ortasına duruyor, hastasını indiriyor.
Biz arkada 5 araba bekliyoruz.
Şunu anlatmak istiyorum.
Kural mural bize göre değil arkadaş.
Sosyal medyada gördüm.
On tane hanım efendi.
Başları açık, modern denilen kıyafetteler.
Sonra vekil olmuşlar.
Hepsi tesettürlü.
Hah işte benim yurttaşım işini bilir kardeşim.
Bu döneklik midir?
Değil kardeşim.
Buna iş bilirlik denir bizde.
Baksanıza kırk yıllık kani, oluveriyor yâni.
İktidar değişince tekrar geri gider.
Yanılmaz şaşmaz bir mevla.
İsrail mallarını protesto edelim deniyor.
Biz fakir fukara zaten doğduğumuzdan beri protesto halindeyiz.
Öyle pahalı ki mübarekler bizim erişemeyeceğimiz yerdeler.
Hiç merak buyurmayın.
Biz hala Mustafa kilis sabunu ile paklanıyoruz.
İsrail şampuanı ile değil.
Onların Türkiye içindeki ortaklarını çok merak ediyorum.
Bir alay dini bütündür! Ortakları.
Fetvası da hazırdır.
Hepsini Yahudi’ye yedirmeyelim.
Son zamanlarda herkes gençlik nereye diye soruyor.
Her yerde cevap veriyorum.
Bizim gösteremediğimiz yere gidiyor gençlik.
Büyüklerine baka baka, kafasına göre takılıyorlar.
Edep yahu diyor akil insanlarımız.
Üç yerden maaş alanlara da edep yahu çekelim hep beraber isterseniz.
Milletvekili maaşları konuşulurken;
Mümini münkiri tek söz alan olmuyor.
O zaman da edep yahuuuu çekelim.
Her seçim zamanı kapımıza gelen oy isteyicilerine de edep yahuuuu diyelim.
Haaa ne dersiniz?
Aloooo kimse yok mu?
Sesimi duyan varsa, en yakın tahtaya vursun.
Herkes vatan kurtarıyor bu ülkede.
Ben şahsen gölge etmeyin başka ihsan istemiyorum.
Hoşça kalın.
Ne kadar kalınabiliyorsa.
Not:
Yazılarım politika içermez.
Yorumlar
Kalan Karakter: