İnsanda estetik heyecan uyandıran her türlü faaliyete sanat denir. Pek çok ve değişik tanımları yapılsa da sanırım sanatın en kapsayıcı tanımlarından birisi budur.
Amacı insandaki "güzellik" duygusunu harekete geçirmek olan sanatın çeşitli şubeleri vardır. Edebiyat, resim, musuki, mimari, heykel vb. Göze hitap eden, resim,mimari, heykel, fotoğraf vb. sanatlara plastik sanatlar; kulağa hitap eden musiki, edebiyat gibi sanatlara fonetik sanatlar denir. Güzel sanatların amacı, güzeli ve güzelliği ortaya çıkarmaktır. Bu güzellikler insan ruhunu kanatlandırır. Sanattan nasibini alan insanlar kendisi ile ve toplumla barışık olurlar.
İnsanoğlu doğuştan güzele ve güzelliğe tutkuludur. Yapısında, özünde bu vardır. İnsanların çok azı "sanatçılık" yeteneğine ve becerisine sahiptir. Bu yetenek işlenerek ve çalışarak geliştirilir. İnsanların çoğunluğu da bu sanatçıların ürettikleri sanat eserlerini paylaşırlar, yaşarlar. Böylelikle iç dünyalarındaki güzellik duygusunu tatmin ederler.
Sanatçılar düz, sıradan insanlar değildirler. Şair olsun, ressam olsun, müzisyen olsun fark etmez... Onlar sıradışı yapı ve özelliktedirler. Hassas ruhlu olmayan insandan sanatçı olmaz.
Sanatçıların en sevmedikleri şey, zihinlerine ve ruhlarına sınır konması, yasak getirilmesidir. Sanatçı hür olmalıdır, sanat özgür ortamda gelişir.
Öte yandan toplumun sanatçıyı ve sanat eserini desteklemek ve değer vermek gibi bir sorumluluğu vardır. Meşhur sözdür,"marifet iltifata tabiidir" derler.
Sanatçı ilgi ve destek görmediği yerde durmak istemez. Ya göç edip gitmek yada kalıp körelmek onun kaderidir.
Sanat eseri insandaki zevki geliştirir, zarafet ve incelik katar. Nezaketli, zarif insanların çoğalmasına katkı sağlayan sanat, aynı zamanda medeni bir toplumun oluşmasına da hizmet eder.
İnsanların ruhunu kanatlandıran güzel bir şiir, resim, müzik eseri ya da heykel aynı zamanda onları ruhen de olgunlaştırır.
"Sanat da neymiş, sanat karın mı doyuruyor?" diyen insanların çoğunlukta olduğu bir toplum duygusuz ve ruhsuz bir toplumdur. Böyle bir hayat çorak bir hayattır. Hayatı sadece karın doyurmaktan ibaret sayan nadan, kaba, duygusuz insanlardan kurtulduğumuzda gerçekten gelişmiş bir toplum oluruz. Geriliğin ve yobazlığın temelinde de bu ruhsuzluk, duygusuzluk ve cahillik vardır.
Tanrım bizi karnını ve nefsini doyurmaktan başka kaygısı olmayan insanlardan uzak eyle.
Sanat güzelliğinden beslenen ruhlara selam olsun.