HAYAT OKULU

Hayat en iyi öğretmendir, öğrenmesini bilenler için. Hayatı tanımak için insanı tanımak gerekir. Çünkü, hayatın öznesi insandır. Yalnız onu tanımak biraz zaman alır. Tecrübeyle sabittir.
     Hayat yolunu yarıladıktan sonra insanları tanımak, doğru insanları dost ve arkadaş olarak seçebilmek daha kolay oluyor.
    Gençlik yollarımız ülkemizin kamplaştığı, kavga ortamının hakim olduğu yıllardı. Ortalık toz duman içinde olduğu için etrafı net olarak görebilmek kolay değildi. Bir de barikatlar vardı. Karşı tarafa yönelik ön yargılar vardı. Karşı taraftan da bize karşı...
    O yıllar önce etikete bakılırdı. Her şey siyah- beyazdı. Ya kötü, ya iyiydi, ortası yoktu. Ya siyah, ya beyaz gri görülmezdi. 
    " Önce insan mı, adam mı?" diye değil de" bizden mi, değil mi?" diye bakılan yıllardı.
    Köprünün altından çok sular aktıktan sonra anladık ki, adam sandığımız niceleri beş para etmezmiş. Yakından tanıdıkça anladık ki, karşı kampta olanların içinde de nice adamlar varmış.
     Şu cinaslı manide söylendiği gibi.
     Sandıklarım
     Kilitli sandıklarım
     Hayvandan beter çıktı
     İnsandır sandıklarım.
    
     Tabii Halk muhayyilesi ve tecrübesi bunu çok önceden belirleyip yargısını ortaya koymuş.
      " Adam sandım eşeği,
        Kaba serdim döşeği."
  Hayatın uzun yolunda öğrendiğimiz bir gerçek de şudur: Hiç bir insana mutlak güven olmaz. Değil midir ki insanda nefis var, duygu var, hırs var. En güvendiğiniz insanlar bile her an yanlış yapabilir, bizi şaşırtabilir, hatta hayal kırıklığına uğratabilir. Onun için " beşer şaşar" denilmiştir.
    Peki hiç kimseye güvenmeyelim mi? Elbette öyle değil, insanları iyi tanıyalım, dikkatli olalım. Kesin karara varmadan bazı ölçülere vuralım, gözleyelim yeni tanıdıklarımızı.
    Hele, hayatın geri dönülmez yamaçlarına tırmanırken yeni dostlar bulmak da, insanlara güvenmek de zorlaşıyor.
     İnsan sanıp bel bağladıklarımızı  unutup gerçek dostlarımıza sarılmaktan başkaca bir çıkar yol da kalmıyor geriye. 
     Hayatın inişli çıkışlı, çakıllı dikenli yollarına gelince, o ayrı bir yazı konusu.
    İlkbahar güneşine ve yaz sıcağına tez zamanda kavuşmanız dileğiyle değerli dostlar.