PARÇALAYANLAR PARÇALANIYOR
Mahmut TOPTAŞ
Başta Amerika olmak üzere İngiltere ve diğer ülke siyasilerinin ve strateji uzanmalarının İslâm hakkında söyledikleri sözlere ve aldıkları tavırlara takılıp kalmadan yolumuza devam edelim.
Devamlı Kur’an okuyan insanlar, manasını da takip ederlerse bu sözlerin ve davranışların, Ad, Semud, Nemrut, Firavun ve Yahudiler tarafından söylendiğini ve uygulamasının da yapıldığını görür.
Sonunda kazananların Müslümanlar olduğunu da görür.
Akrebin görevi sokmak, ateşin görevi yakmaktır.
Bizim görevimiz ise akrebin zehrinden panzehir üretmek, ateşi sobaya veya kalorifer kazanına koyarak faydalı hale getirmektir.
Biz, akrebin zehrinden korkup kaçıyoruz.
Yazık, o zavallı ise bir ömür boyu o zehri kuyruğunda taşıyor.
Biz akrep zehrinden daha fazla kafirlerin küfründen korkar ve uzak dururuz. Ya o zehirden beter kafirlik hastalığına tutulana acımaz mısınız?
Bütün peygamberler, gönderildikleri insanların hidayete ermeleri için gece-gündüz çalışmışlar.
Mehmet Akif merhum dua ediyor:
“Mü ’minlere imdâda yetiş merhametinle,
Mülhidlere lâkin daha çok merhamet eyle” diyor.
İnsanlık ailesini bu zalimler güruhunun insafına bırakmamak gerekir.
Rabbimiz, bizim amel defterimizi annemizin veya babamızın eline bile vermemiş.
Çünkü onlarda insan. “Sevdimi cennet kesilirler, kızdımı cehennem” olurlar. Can ve kan taşıyan her insan hissilikten kurtulamaz. Peygamberler de Allah’ın denetiminde olmaları nedeniyle korunmuşlardır.
Sinek pisliğe koşar veya pislik sineği çeker. Adamlar kan ve gözyaşıyla besleniyorlar
Gül bülbülü çeker veya bülbül güle uçar.
Rabbimizde: “İyiler iyiler içindir, kötüler, kötüler içindir” buyurmuş. (Nur süresi ayet 26)
Biz, iyi olmaya, iyilerle beraber olmaya, kötülere iyi örnek olmaya çalışalım.
Bu konuda Rabbimizin ahlakıyla ahlaklanalım. Rabbimiz Kur’anında: “Eğer Allah, insanları zulümleri sebebiyle cezalandırmış olsaydı yeryüzünde bir tek canlı bırakmazdı. Ancak onları belirli bir zamana kadar geciktirir. Onların eceli geldiği zaman bir saat geri kalmaz, bir saat ileri gitmez” buyuruyor.(Nahl süresi ayet 61)
Kuduz köpeklerin, akreplerin yeryüzünde az olduğunu, her şeye hayat veren suyun ve havanın daha çok olduğunu, öldürenlerin, yaşatanlar kadar güçlü olamayacaklarını anlatalım.
Peki bu katiller sürüsü bu cinayet ve hıyanetlerini niçin yaparlar? Sorusuna Rabbimiz: “Şeytan onlara yaptıklarını süsledi” diyerek açıklama getirmiştir. (Nahl süresi ayet 63)
Medeniyet ve demokrasi getirecekleri topraklar üzerinde yaşayan adam bırakmıyorlar ve hala medeniyetten ve demokrasiden dem vuruyorlar.
Aç kalan kedi, yavrusunu yemeye karar verince gözlerini yumar, kendini çatıda hisseder, karşısında duran bir güvercin hayal eder ve üzerine saldırır, gözünü hiç açmadan yavrusunu yermiş.
Irak’ta, Afganistan’da, Filistin’de, Suriye’de öldürülen Müslümanları görmezden geliyorlar ve öldürülenlerin üzerindeki kanları medeniyet bayramının süsü olarak görüyorlar ve utanmadan katil askerlerini tebrik etmeye bile gidebiliyorlar.
Gücünü kuyruğundaki zehirden alan ve kontrol edilemeyen, ıslahı da yapılamayan akreplerin insanlığın selameti için öldürülmesi gerekir.
Karınca sayısı, akrep sayısından fazladır.
Serçe sayısı, kartaldan fazladır.
Arı sayısı, zanburdan fazladır.
Tavşan sayısı aslan sayısından fazladır…
Özetle yırtıcıların nesli tükeniyor.
Batılıların diliyle “Yükselen değer İslam’dır”
Yorumlar
Kalan Karakter: