PAPALAR SEMBOLİKTİR

Milletleri ayakta tutanların 1- millet, 2- vatan, 3- din, 4- bayrak olduğu tarihin en eski zamanlarından beri biliniyor.

Dinsiz devlet olmayacağı biliniyor.

Politikacıların hepsi ateist olsalar, onlara bir Lat veya Menat veya Uzza bulurlar, onların heykelini meydanlara dikerler.

Dikenler, kendileri inanmadıkları halde onun orada dikili durması, kendilerinin ayakta kalmasını sağladığından inanmış görünürler.

Bu gerçeği İbrahim aleyhisselamın babası dâhil, Nemrut’un etrafındaki kodamanlar, Nemrut’un doğduğunu, hastalandığını ve bir gün eceli gelip öleceğini bildikleri halde devletin devamı için bir şeyin etrafında birleşilmesi gerektiği biliniyordu.

İşte o günün politikacıları, bürokratları ve teknokratları, birlik ve beraberliklerini kaybetmemek için Allah’ın dediklerini değil, Nemrut’un kulluğunu kabul ediyorlardı.

Put adam Nemrut’un emriyle Allah’a kulluğa davet eden İbrahim aleyhisselamı ateşe bile atmışlardı.

Çünkü Allah’ın emir ve yasakları kraldan dağdaki çobana kadar herkese eşit şekilde uygulanması gerekiyordu.

Kodamanlar, kralın yağcıları ellerindeki imkânları kaybetmemek için insanları bir sembol etrafında topluyorlardı.

Rusya’da Lenin, Bolşevik/komünist ihtilalini yaptığında, bütün dinleri ortadan kaldırır ama halkı bir yerde toplayabilecek, onları etrafında kenetlendirebilecek bir şeye ihtiyaç olduğunu bildiği için; her tarafa kendi heykellerini diktiriyor.

İşte bu puta, heykele ibadet veya tapınma bu şekilde ortaya çıkıyor.

Lenin de biliyordu ki; kendi heykeli o insanlara bir fayda, menfaat temin etmeyecek, onlara yemek ve rızık dağıtmayacak. O kendi çıkarının o şekilde korunup, devam edeceğini biliyordu.

İbrahim aleyhisselam, Allah’a kul olmayı bırakıp Nemrut’a kulluğu kabul edenlerin psikolojisini şöyle haber veriyor:

(İbrahim) dedi ki "Siz ancak dünya hayatında aranızda bir sevgi oluşturmak için Allah'tan başka putlar edindiniz. Sonra kıyamet günü birbirinize küfredeceksiniz, birbirinize la'net edeceksiniz. Sığınacak yeriniz ateştir. Size hiçbir yardımcı da yoktur.” (Ankebut süresi ayet 29/25)

“Kendilerine izzet kuvvet olsun diye Allah'tan başka ilahlar edindiler.

Hayır! Onların ibadetlerini inkâr edecekler ve onlara zıt (düşman) olacaklar.” (Meryem süresi ayet 19/81-82)

Ahirete bile kalmadan bu dünyada birbirlerini yiyip bitiriyorlar.

“İsa Allah’ın oğludur” felsefesi onları yiyip bitiriyor.

Fransa’da işçi iken beraber çalıştığımız Fransız işçilerin hepsi, kilise parası ödemediklerini maaş aldıkları kuruma bildirdiklerini söylerlerdi.

O işçiler, Hıristiyanlığa inanmazlardı ama İbrahim aleyhisselamın açıkladığı putçuluk psikolojisi ile devletin devamı için papalık kurumunun devamını sağlamışlar ve sağlamaya devam ediyorlar.

Lazım olduklarında politikacılar el altından Papa’ya emir verirler ve verilen görevi yerine getirirler.

Nüfusuna göre dünyanın en zengin ülkesi olan Vatikan, bu geliri günahları afvetme karşılığında elde eder.

Petrol zenginlerinin riski vardır ama Vatikan’ın bu dünyada hiçbir riski yoktur.

Sultanahmet Camii’nde vaaz etmek üzere girdiğimde rehber, turist kafilesine imamı tanıtırken iki elinin şehadet parmağını birbirine sürterek imam ve papaz kelimesini duydum rehberden.

“Yani sizde papaz, bizde imam aynı” diyor.

Almanya’ya konferans için gittiğimde, havaalanı gümrüğünden yeşil pasaportla girerken, polis bana bir şeyler soruyor; anlamadığım için arkamda sıra bekleyen işçilerimize dönerek tercümanlık yapmalarını istedim, elli yaşlarında bir erkek geldi, polisle konuştu, bana döndü, “Türkiye’de ne yaptığını soruyor” dedi.

Ben de “İstanbul Büyükşehir vaiziyim” dedim.

Bizim Türk geriye döndü sıradakilere, “Vaiz ne demek, Almancası ne?” diye sordu.

En arkadan yaşlı bir hanımefendi, “Papaz gibi bir şey de” dedi.

İmamla papazı, papayla Diyanet İşleri başkanını aynı gören insanlara değil, “Müslümanız” diyen bizlere yazık.

“Avrupa’da papazlara saygı var, bizde neden yok” diyen hocalara da yazık.

Bizi de kendilerine benzetmişler.

Papanın, dünyada hiçbir devlette yasa koymada hiçbir yetkileri yok.

Biz Müslümanların da yok.

Onlar bize benzememişler, biz onlara benzemeye çalışmış ve etkisizlikte ve yetkisizlikte başarılı da olmuşuz.

Allah, yardım etsin hepimize.