KRİTER SORUNU

Dünyanın en edepsiz insanlarını aklınızda sıraya dizseniz, kimleri yazar ve birinciliği kime verirsiniz?

Bu günlerde çocuk, kadın, ihtiyar, haklı, haksız demeden her gün en azından yüz insan öldüren, cami, kilise, okul, hastane, gazeteci, arabulucu, renk körü olduğundan, Kızılay’ı bile tanımadan ateş eden Netanyahu, birinci sırayı alır gibi ama hangisi olursa olsun ABD başkanları, kötülükte birinciliği kimseye kaptırmamaya çalışıyorlar.

Ve bu adamlar, demokrasi ihracı için çalıştıkları ülkeleri sömürmeye devam ederlerken, direnenleri de yok ederek başarıya koşarlar.

ABD başkanları, işgalci İsraillilerin liderlerinin boynuna tasmayı takmışlar ve nereye atması gerektiğini “İstihbarat alışverişi” adı altında emirlerini dikte ettirirken, kendilerini de temize çıkarmaya başlayanlar, konuşurken içlerindekini kusuveriyorlar.

Adolf Hitler, 1933 yılında yapılan seçimde Batı kriterlerine göre oyların yüzde 92,11’ini alarak demokrasiye göre başkan olmuş.

Buyurun, Almanların yüzde doksan ikisinin oy verdiği insanlar, 1945 yılına kadar elli milyonun üzerinde insan öldürmüşler. “70 milyon” diyenleri de var.

Bütün bunlar, insanın eğitiminin kurallarını yine çoğunluğu arkasına alarak seçilmiş insanlar yaparsa sonuç bu olur.

Sarraf, altın tartan terazisinin ayarını kendi çıkarına göre ayarlamışsa, o terazinin başına dünyanın en doğru, edepli, nazik, kibar, Müslüman’ını da getirseniz yapacağı bir şey yok.

Her tarttığında patronunu kazandırır da haberi bile olmaz.

İnsan, hayvanları eğitir, hayırlı işlerde kullanırsa sevabını alır ama kimse hiçbir insana “Sen, benim veya bizim iyi dediğimize iyi diyeceksin, kötü dediğimize kötü diyeceksin” diyemez.

Denirse Adolf Hitler, Netanyahu, Trump, Putin, Şi… gibiler çıkar ve istediği devletin veya şahsın canına, malına ve namusuna çöker, direneni öldürür.

Müslüman, Hazreti Adem’den sonra bu dünyaya gelecek en son insana kadar hepsinin aklını, tenini, canını, çağını ve şartlarını yaratan Allah celle celalühün kurallarına göre Sevgili Peygamberimiz’i örnek alarak yaşamaya ve yaşatmaya çalışan insandır.

Müslüman, Allah’ın kitabı, Rasülü’nün sünnetini sözlü ve tatbikatlı olarak öğretmeye çalışan insandır.

İslam’ın 1460 yıllık hayatında Çin’den Viyana’ya kadar, Yemen’den Sibirya’ya kadar yayılırken sulh ve savaşla geçen zamanların hepsinde öldürülen insan sayısı, Hıristiyan komünistlerin Lenin zamanda öldürdüğü rakama 1460 yılda ulaşamamıştır.

Hıristiyan Hitlerin rakamına da ulaşamamıştır.

Hıristiyan Hitler, on yılda elli veya yetmiş milyonun üstünde Hıristiyan ve Yahudi öldürmüş.

Şimdi Hıristiyan Almanlar, beş milyon Yahudi öldürdükleri halde, bu son Gazze olayında, o öldürdüklerinin çocuklarına yardım ederek onların öldürdüğü Müslüman kanının akması, Müslüman çocukların ölmesi ve ağlamasını sağlayacak silahları vererek, Hitler’in, Yahudileri yakarken yakım odalarından duydukları sesleri duyarak huzur bulmaya çalışıyor gibiler.

Eh biz, en kötü olaylardan da ibret/öğüt alırız.

Hani Sadi Şirazi, Gülistan isimli eserinde Lokman’a sordular “Edebi kimden öğrendin?” dediler. O da, “Edepsizlerden” dediğini anlatır.

Bugün bütün dünyada seçimle gelmiş ama insan olduğuna şahitlik edecek insan da bulunamayan bu katiller, zalimler, sömürerek semirenlerin ne olduğunu bütün dünya öğrendi.

Ama halkı Müslüman olan ülkelerin yöneticileri de aynı şeyleri yapıyorlar… denirse,

Biraz önce dedim, “Terazi meselesi”

“Bu kriterlerden ayrılmayacaksın” diyorlar.

Rabbimiz, kendi gönderdiği peygamberine bile:

 “Sen ve seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi doğru ol ve aşırı gitmeyin. Çünkü O, yaptıklarınızı görmektedir” buyuruyor. (Hud süresi ayet 11/112, Şura süresi ayet 42/15)