Bizim bu yıl ki arzumuz: Allah (c.c.) ın ipi olan Kur’an’a sarılarak, her şeyi bilen Melik’in fazlü keremine tutunarak “Sizin yakınınızda olan kafirlerle harp edin”(Tevbe süresi ayet 23) emri üzerinde toplanarak İslam’da farz olan gaza (harp) görevini yerine getirmektir. (Allah bu yılın tamamında bereket ve nimetlerini bol eylesin)
İslam memleketlerinin ortasında kalan, kâfirliğiyle öğünen, içi küfür ve fitne fücurla dolu olan şehri fethetmek için karadan ve denizden mücahitlerle gazi askerlerimizi donattık.
İslam dünyasının ortasındaki bu küfür merkezi (Şiir):
“Sanki sevgilinin gül yanağındaki çıban gibiydi.
Sanki o, dolunayın ortasındaki kara leke gibiydi.”
Bu şehir ulaşılması zor, zafer takları yüksek, binaları sağlam, içi müşrik savaşçılarla doluydu. (Allah hepsini yardımsız bıraksın) İman ehline karşı kibirleniyor, Rodos, Venedik, Katalan, Ceneviz gibi batıdaki adalardan ve diğer müşrik ve korsanlardan yardım alıyorlardı.
Art arda dizilmiş düzenli kaleler, surlar ve burçlarla korunmuş bir şehir. Yüce ecdadımız, Allah yolunda hakkıyla cihat etmelerine rağmen zafere ulaşamadılar ve bir şey elde edemediler.
Burası bütün dünya dillerinde Konstantiniyye diye meşhur olan büyük bir kaledir.
Peygamber (s.a.v.) in sahih hadislerinde bahsettiği şehrin burası olması uzak değildir.
Peygamber (s.a.v.) buyurmuştur:
فَيَفْتَتِحُونَ قُسْطَنْطِينِيَّةَ فَبَيْنَمَا هُمْ يَقْتَسِمُونَ الْغَنَائِمَ قَدْ عَلَّقُوا سُيُوفَهُمْ بِالزَّيْتُونِ
“Onlar Kostantıniyye’yi fethederler. Kılıçlarını zeytin dallarına asarlar da ganimetleri taksim ederler.”(Müslim, Sahih, K. Fiten, Babü fethi Kostantıniyye, İbni Hıbban, Sahih, K. Tarih, Bab 9, Hadis no 6813)
Bu hadis ve diğer meşhur hadislerin bahsettiği bir tarafı kara, bir tarafı deniz olan şehirdir.
Biz, Allah (c.c.)in “Onlar için gücünüz yettiğince hazırlık yapın” (K.Kerim Enfal 60) emrine uygun olarak yapılması gereken bütün hazırlığı mancınık, top, gülle, taş, berk ve ra’d gibi tüm silahları kara tarafından hazırladık.
Denizde dağlar gibi görünen içi dolu gemileri deniz tarafından hazırladık ve 857 yılı görünen Rabiulevvel ayının yirmi altısında hücum ettik.
Şiir:
“Kendime dedim: “Çalış. Bu an çalışma anıdır.
Gayret et ve bana yardım et. İşte bütün arzu ettiğim budur.”
O kafirler, Allah’ın hak dinine her çağrılışta küfürlerinde ısrar ettiler, kibirlendiler ve kafirlerden oldular.
Onları çepeçevre kuşattık. Karşılıklı harb ettik, öldürdük, öldürdüler. Aramızdaki harp elli dört gün gece ve gündüz sürdü Şiir:
“Allah’ın yardımı ve fethi geldiğinde, (K. Kerim Nasr süresi ayet 1)
Kişiye işlerin en zoru da en ateşlisi de kolay gelir.”
Devam edecek . . .
FÂTİH’İN FETİH-NÂMESİ (2)
Yayınlanma :
02.06.2015 14:33
Güncelleme
: 02.06.2015 14:33
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: